Gündem

Akansoy: “BM’nin ortaya koyduğu yaklaşımlara kapalı olma lüksümüz yoktur”

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, “Birleşmiş Milletler’in (BM) ortaya koyduğu yaklaşımlara kapalı olma lüksümüz yoktur.” dedi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, “Birleşmiş Milletler’in (BM) ortaya koyduğu yaklaşımlara kapalı olma lüksümüz yoktur.” dedi. 
Cenevre dönüşü tarafların yeni geçiş noktaları konusunda girişimler yaptığına ancak herhangi bir açılım olmadığına dikkat çeken Akansoy, yeni geçiş kapılarının neden açılmadığının kamuoyuna anlatılmasını istedi.
Gündem Kıbrıs Web TV’de Bahar Sancar’ın sorularını yanıtlayan CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, Cumhurbaşkanlığında ve Kıbrıs sorununda yeni bir sayfa açılması gerektiğini savundu.  Cenevre görüşmelerinin neden başladığını konuşmak gerektiğini vurgulayan Akansoy, 2024’ün Ekim ayında BM Genel Sekreteri Guterres’in davetiyle iki tarafın temsilcilerinin bir araya geldiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Orada iki karar alındı. Birincisi, yeni geçiş noktalarının açılması için çalışmalar yapılması gerektiği belirtildi. İkincisi ise Guterres, önümüzdeki süreçte genişletilmiş bir toplantı çağrısı yapacağını ifade etti. Taraflar Kıbrıs’a döndükten sonra geçiş noktaları konusunda bazı girişimlerde bulundu. Özellikle Haspolat ve Luricina bölgeleri tartışıldı ancak herhangi bir açılım gerçekleşmedi. Peki, neden bu kapılar açılamadı? Bu konuların kamuoyuna açık bir şekilde anlatılması gerekmektedir.”
 Suçlama oyunlarıyla bir yere varmanın mümkün olmadığını dile getiren Akansoy şöyle konuştu:
“Basın açıklamalarında iki taraf da kendini haklı göstermeye çalışıyor. Oysa Cenevre’ye giderken BM Genel Sekreteri’nin açılmasını istediği iki geçiş noktasının halen açılmamış olması önemli bir eksikliktir. Bu süreçte DiCarlo Kıbrıs’a geldi, ardından Yunanistan ve Türkiye’yi ziyaret etti. Kıbrıs sorunu, sadece iki tarafı değil, bölgedeki tüm aktörleri ilgilendiren bir mesele olduğu bir kez daha görüldü.”.

-"Çözümsüzlükten her iki taraf da zarar görmektedir"
Çözümsüzlük ve belirsizliğin ne Kıbrıslı Türkler ne de Kıbrıslı Rumlar için bir gelecek umudu yarattığını kaydeden Akansoy, adadaki çözümsüzlükten her iki tarafın da zarar gördüğünü belirtti ve "Bu gerçek üzerinden hareket etmek gerekir.” diye konuştu. 

-"5+1 gayri resmî toplantısı önemli bir fırsat"
Yaklaşan 5+1 gayri resmî toplantısının, mevcut güvensizliğin giderilmesi açısından önemli bir fırsat olduğunu belirten  Akansoy, “Kıbrıs Türk tarafı olarak BM Genel Sekreteri’nin perspektifini anlamak zorundayız. BM’nin ortaya koyduğu yaklaşımlara kapalı olma lüksümüz yoktur.” dedi.
Kıbrıs Rum tarafının ulusal konsey toplantılarını yaparak stratejiler belirlediğini ancak Kıbrıs Türk tarafında hiçbir çalışma  yapılmadığını ileri süren Akansoy, “Sloganlarla hareket etme lüksümüz yoktur. Çözüm çok önemlidir. Mevcut durum sürdürülebilir değildir. Eğer sürdürülebilir değilse, çözüm için nasıl adımlar atılması gerektiği konusunda kafa kafaya vermek ve BM Güvenlik Konseyi kararlarını dikkate almak gerekir.” şeklindeki görüşlerini ifade etti.

-"İki ayrı tanınmış devlet statüsü"
İki ayrı, tanınmış devlet statüsünün söz konusu olmayacağını öne süren Akansoy,  Cumhurbaşkanı Tatar'ın son açıklamasında AB çatısı altında iki devlet önerisini dile getirdiğini ancak AB’nin bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını savundu.  Bunun nedenine bakılması gerektiğini kaydeden Akansoy, "AB’ye üye ülkelerin içinde farklı etnik gruplar bulunmaktadır ve bu gruplar bağımsızlık talep etmekte, devletler ise bütünlüklerini korumak adına bu taleplere izin vermemektedir" dedi. 
Kıbrıs’ta ayrı bir devletin uluslararası düzeyde farklı sorunları beraberinde getireceğini  ve  AB çatısı altında iki devletli bir yapı olamayacağını ileri süren  Akansoy, "Varılan mutabakatlarda, Kıbrıslı Türklerin devlet sahibi olmadığını söylemek büyük bir hedef şaşırtmadır. Kıbrıslı Rumların sahip olduğu hak ve yetkiler aynen Kıbrıslı Türkler için de geçerlidir. Eğer siz ortaklaşmak değil, ayrılmak için çözüme derseniz, bunu kimse kabul etmez.  Bu nedenle, varılan mutabakatlar temelinde çalışarak ilerlememiz gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

 -"Siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık ve ayrıcalıklı oyu da içermektedir"
CTP olarak yaptıkları tüm görüşmelerde siyasi eşitliği tartışmayacaklarına vurgu yaptıklarını dile getiren Akansoy, “Siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık ve ayrıcalıklı oyu da içermektedir. Bu çerçevede sorunun çözümüne doğru ilerlemek mümkündür. BM zemini göz ardı edilebilecek bir zemin değildir. Masaya bu iradeyle oturmak gerekir.” dedi. 
Herhangi bir aksilik yaşanırsa, yani Kıbrıslı Rumlar siyasi eşitliği paylaşma konusunda olumsuz bir tutum sergilerse, Kıbrıslı Türkler'in de aynı noktaya geri dönmemesi gerektiğini kaydeden Akansoy, "Burada da işaret ettiğimiz temel referans noktası Kofi Annan’ın 2004 Raporu’ndaki vurgulardır. Uluslararası camia, dört maddelik yaklaşımımıza saygı duymaktadır. Biz müzakere olsun diye müzakere etmeye karşıyız. Çözüm odaklı müzakere istiyoruz."