Akustik Lafazanlık Ya Da Siyaset

Eylem var bir bir de söylem.
Demokratlık ve demokrasi özünde bir eylem / eylemlilik olmasına karşın çoğu siyasi partiler örgütler ve siyasi zevat bu demokratlığın ve demokrasinin söylemini uygulamakta çok mahirdirler.
Alın size  dünya.
Hür dünya dendiğinde  akla gelen ilk devlet ABD’dir ki son başkanı turump başkanın sağ kolu elon mask’tır ve dahi geçmiş başkanlarının arasında baba oğul buş’lardan tutun da nixson’a kadar pek çok anti demokrat faşist zat vardır.
Demokrasinin, insan haklarının / insanlık haklarının, adaletin, eşitliğin eşit haklılığın, hoş görünün, hürriyetin  sözü ne kadar çok edilirse yukarda sıraladıklarımızdan o kadar yoksunuz demektir.
Hukuk devletiyiz, yargı bağımsızdır ve ülkemizde güçler ayrılığı vardır diye günde 5 vakit kırk dört rekat ayin yapılırsa anlayın ki işin aslı öyle değil tam tersidir.
90 dakika süren maçlar 990 dakika tartışılıyorsa anlayın ki o ülkede tribünler desibel rekorları kırar ve fakat dört büyükler diye anılan takımların tümünde dört tane yerli topçu yoktur
Akustik demokrasi diye bir yöntem icat edildi.
Akustik ile yönetiliyor KKTC ve akustik yönetme şeklinin muhalefeti de akustik.
Sestir akustik bilirsiniz, akustiği iyi olmalı konser salonlarının, bir de akustik gitarlar vardır, müzikle ilişkisi iyi dinleyici olmaktan ibaret olanların İspanyol gitar dediğine müzisyenler akustik gitar der.
İyi ki hükümet akustik gitardan elektro gitara amplifaktöre geçmedi, yoksa halimiz nice olurdu.
Dünya iki devletli çözüm önerimizi anlamaya ve kabul etmeye başladı dediğinizde görevinizi başarı ile tamamladınız demektir varsın hiçbir devlet tanımasın ve hatta asla tanımıyacaklarını resmen açıklamış olsun. Siz tanındığımızı ses olarak mikrofonlarda yükselttiniz ya o yeter  işte.
Boru değil AKUSTİK SİYASETTİR YAPTIĞINIZ.