ALLAH KORUSUN HEPİMİZİ

‘Giderek artıyor hızı bisikletin.

Bayır aşağı gidiyor.

Ve bisikletteki adam, 3 tekerlekli bisikletinin olduğu yıllar yıllar öncesini anımsıyor, film şeridi gibi geçiyor gözünün önünden hayatı.’

Diye başlayan bir yazı yazmıştım epey zaman önce.

Bisiklet süren adam devam ediyor halâ.

Önüne zeytin ağaçları mı çıkıyor, devirip devirip gidiyor, yaylalar akar sular mı çıkıyor aşıp gidiyor.

Şeker fabrikaları mı çıkıyor, kim takar şeker fabrikalarını basıp geçiyor.

Madenler ve maden işçileri mi çıkıyor umurunda değil.

Asgari ücretin ve asgari ücretlilerin yanından gözlerinin içine baka baka geçip gidiyor yanlarından.

Otoyollar köprüler,  ki ondan başka herkese ücretlidir nanik yapa yapa gidiyor üstlerinden.

Yaşa takılanların yanından ve bilmem kaç göstergeler ne umurunda vızzz geçiyor son sürat.

Sürdükçe hızlanıyor.

Hızlandıkça ustalaştığına canı yürekten, kalben inanıyor, inandıkça pedale kuvvet basıp gidiyor.

Formula 1 şampiyonu Luis Hamilton ve bu yılki lider Verstapen arkasından nal toplayıp bakıyorlar.

Usta bisikletin dümenini  bırakıyor ve biz Kıbrıs Türklerinin deyimi ile ‘ hiç elle’ yükleniyor ayakçalara.

Dolar Euro pound arkasından bakıyor.

Ve giderek ustalaştı ya,  hiç el sürmek de neymiş ki onun için.

Yokuş aşağı inanılmaz bir hızla giderken bisikletin üstünde, elleri boşta ya.

Hazır ellerim boşta iken, bir de ekonomi kitabı yazayım diyor ve yazıyor.

Ekonomi ve bisiklet son sürat yokuş aşağı giderken,  Keynes şaşkın gözlerle seyrederek,  bıraktım geçsin, bıraktım yapsın ama bu kadarını ben bile düşünememiştim diye yazıklanıyor.

Allah korusun hepimizi.

AMİN