Ülkemizde , son genel seçim öncesi verilen vaatler doğrultusunda, anayasada değişiklik yapılması için düğmeye basıldı .
Gelinen nokta , Meclisteki partiler arasında , anayasa değişiklik paketi için bir konsensusun olamayışı .
Bu durumda , maddeler teker teker okunup oylamaya sunuluyor .
34 ‘ de mutabakata varılan maddeler , muhtemelen saraydan sonra halkın referandumuna sunulacak .
Anayasa değişiklikleri , yerel seçimlerden sonra da devam edeceğe benzer .
Bunun belirtileri , Sn . Vekil’lerin ifadelerinde ortaya çıkıyor .
Öyle görülmektedir ki , Anayasa külli değişikliklere uğrayacak .
Bu Meclisteki görüntünün, dışarıya yansıyan belirtileri .
Zaten bunu siyasiler açıkça söylemiyorlar mı ?
Yerel seçimlere kadar yapılacak olan yapılacak , geriye kalan ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yetiştirilecek .
Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi , 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar , Anayasa ile yatıp Anayasa ile kalkacağız .
Ekonominin geldiği kötü çizgiden yukarıya çekilmesi için, hiç kimseden tıs yok .
Anayasayı değiştirmişsin .
Yerine getirilecek yükümlülükler için, parayı nereden bulacaksın ?
Cari açığın büyüdüğü bir ortamda , Anayasanın getirdiği mali yükümlülükleri devlet nasıl karşılayacak ?
Bunun kaynakları da, tespit edildi mi ?
Yoksa bunları teminde, her hangi bir girişim var mı ?
Gelirleri artırıcı politikalar üretildi mi ?
Anayasa değişiklikleri ile bunlar da, paralel olarak yapılmakta mı ?
Hiç zannetmiyorum .
Yumurta kapıya dayanınca afallayacağız .
Anayasaya , vatandaşa karşı yükümlülüklerini koymak, basit bir olay .
Bunların mali kaynaklarını teminde devleti idare edenler, hangi noktada .
Verilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için Anayasaya, yükümlülük koyacaksın sonra da “ Devletin olanakları ölçüsü “getireceksin .
Bu ölçünün terazisi ne ?
Anayasayı değiştirmek kolay .
Uygulaması zor .
Hele hele ekonomik sosyal konularda .
Öyle görülüyor ki , 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar da Anayasa değişiklikleri gündemi dolduracak .
Ekonomi, yine, yerinde sayacak .
Portakal dalında kalmış .
Patates , buzdolabına girmiş , hayat pahalılığı almış başını gitmiş .
Hiç ama hiç, kimsenin umurunda değil .
Varsa yoksa, Anayasa .
Yahu unutuyordum !
Vallahi, haklarını yiyordum !
Haklarını, vermek lazım !
Partiler Yasası .
Seçim ve Halk Oylaması Yasası .
Anayasadan sonra bunlara da sıra geleceğine göre , herhalde bu da , genel seçimleri bulur .
Meclisten, başka bir icraat beklemek de, hani biraz, vekillerimize ayıp olmaz mı ?
Hem, Anayasayı değiştirecekler .
Arkasından da .
Hem, Partiler Yasası’nı .
Hem de, Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nı .
Bu kadar ağır yükün altında , ekonomiyi düzeltecek vakitleri kalır mı ?
Eee … Vallahi kalmaz .
Bu kadar çalışma, zaten genel seçimi bulur .
Ekonomi de , genel seçimden sonra ele alınır .
Vekillerimizi yormayalım .
Halkın geçimini , kolaylaştıracak , halkın ekonomik yükünü hafifletecek
somut önlemlerden, siyasiler bihaber .
Meclistekilerin yarısından fazlası, iki , üç, iş yapıyor .
Vekillik bir hobi .
Bir makam .
Hani , vekillere ikinci iş yasağı, gelecekti .
E yahu, vekiller, Lort mu ki, onlara ikinci , on ikinci iş yapma yasağı getireceksiniz .
Zavallılar , zar zor geçiniyorlar .
9000 TL ile nasıl geçinilir ?
Sn . Zeki Çeler’i dövmedikleri kaldı .
Tekrar Anayasaya dönecek olursak , öyle görülmektedir ki Anayasanın tüm maddeleri ellenecek .
Bu meclisin , tümden Anayasayı değiştirme yetkisi var mı ?
Olsa olsa , bir iki maddesi için, o yetki olabilir .
Anayasaların değişim şekli, bu mu olmalı ?
Anayasalar , halk tarafından yapılır diye biliyorum .
Meclisler , çalışmalarında Anayasaya uyarlar .
Değil ki, Anayasayı, onlar yaparlar .
Öyle olsa idi , Anayasalara ihtiyaç olmazdı .
Halkın, konsensusu ile yapılır .
Halk , Anayasayı yapacak Meclis’te, olmalı .
Halkın temsilcileri, vekiller tarafından oluşturuldu diye, söylemle karşılaşabiliriz .
Bu doğru .
Fakat bu çerçeve, dar .
Halk, geniş bir şekilde temsilcileri tarafından Mecliste, oylamaya da katılmalıydı .
Görüş vermekle , katılımcılık mümkün olmaz .
Sonuçta karar , 50 kişinin parmak ucunda .
Bu değişiklik önerilerinde , siyasilerin sürdürdükleri statükoya, değinilmedi .
Hep deniliyor :
Kuzeydeki statükoyu, değiştirelim .
Bu statüko, sürdürülebilir değil .
Pekala , siyasilerin statükoları sürdürülebilir mi ?
Anayasanın, bu usulde değiştirilmesi halinde , bila müddet bu siyasilerin statükoları devam edecek .
Bu, benim öngörüm .
Aksini iddia eden varsa , beri gelsin .
Anayasa değişikliği, bahane .
Statükoya devam etme , şahane .
Bazıları bu değişiklik önerileri için de :
“Halk sözleşmesi “diyor .
Bu da bir yutturmaca .
Bu olsa olsa , statükocuların sözleşmesi olur .
Başka bir şey değil .