“ANILARIMIZDAKİ AİLEMİZ ve KIBRIS’IN SON 90 YILI”

Masamın üzerinde bir kitap var: “Anılarımızdaki Ailemiz ve Kıbrıs’ın Son 90 Yılı.” Bir “biyografi – anılar” kitabı!

Kitabı hazırlayan, dostum Halil M. Güven. Uluslararası bilim dünyasında kendisini kanıtlamış bir Kıbrıslı Türk bilim insanı, bir akademisyen! Türkiye’de, Amerika’da ve KKTC’de (DAÜ) rektörlük yapan, başarılı bir üniversite yöneticisi! Şimdilerde de Gürcistan’da kurulan bir Amerikan üniversitisinin kurucu rektörü!  

Hazırladığı kitapta annesi Dervişe Güven ile babası Mustafa Güven’in yaşamlarını kaleme aldı. Arka planda ise, -kitabın adından da anlaşılacağı üzere- Kıbrıs’ın ve Kıbrıs Türkleri’nin son 90 yıllık yaşanmışlıkları var.    

İSTİNCO NERE, GOŞŞİ NERE?

Ara başlıktaki soruyu soralım: İstinco nere, Goşşi nere?

“Biri aramanda diğeri karamanda” dedirtecek iki köy. Kıbrıs coğrafyası bağlamında biri Baf’ta, diğeri Larnaka’da! Halil Güven’in köklerinin uzandığı iki köy! Babası İstinco, annesi Goşşi doğumlu!   

Kitap, kapakta belirtildiği biçimde, Halil Güven’in annesi Dervişe ile babası Mustafa Güven’in yaşam öykülerini anlatan bir bir “biyografi – anılar” kitabıdır. Ancak bu iki Kıbrıs insanının yaşam öyküleri anlatılırken, yalnızca günlük yaşamları değil, aileleri ve aile ilişkiler, doğdukları ve yaşamlarının bir bölümünü geçirdikleri köyler, köylerindeki yaşam biçimleri, geçim kaynakları, gelenek görenekler, komşuluk ilişkileri, evlilik öyküleri, çocukları ve aile yaşamları da dile getirilir.    

Dahası, 1930’lardan günümüze Kıbrıs’ın ve Kıbrıs Türkleri’nin yaşamları, 1930 Dünya Ekonomi Bunalımı ile İkinci Dünya Savaşı’nın  adaya da yansıyan olumsuzlukları ve bu olumsuzlukların yarattığı zor ve zorlu yaşam koşulları, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra tırmanan Enosis karabasanı ve ardından gelen EOKA terörü, bu teröre karşı Kıbrıs Türkleri’nin verdiği  korunma refleksi ve bu refleksin direnişe dönüş öyküsü de kitaba yansır.

1963 sonrasındaki dünyadan soyutlanmış yaşam, 20 Temmuz 1974 coşkusu ve o tarihten günümüze yakın tarihimizin arka planı da yansır kitaba! Kitapta, sıradan insanların, bir yandan yaşam kavgası verirken koşut olarak Kıbrıs Türk Direnişi’ne omuz vermeleri de yer alır; verdiği şehitler dolayısıyla sonradan Üçşehitler adını alan Goşşi’nin -Halil Güven’in annesinin küçücük köyü- 1974’e kadar süren direnişi de!

BAZI SAPTAMA VE DEĞERLENDİRMELER

         “Anılarımızdaki Ailemiz ve Kıbrıs’ın Son 90 Yılı,” bir “biyografi – anılar” kitabı olarak, Kıbrıs Türk anı – yaşantı edebiyatına ciddî ve “kendine özgü” özellikleri olan bir katkı ve hiç kuşkusuz yazınsal bir eserdir. Anlatım ve anlatıda roman havası da vardır. Dil ve anlatım güzel ve akıcıdır. Okurken yer yer roman tadı verir. Roman kişisi, karakteri hatta tipi izlenimi veren kişiler var kitapta!

         Kitapta canlı tarih, halkbilim, coğrafik ve etnografik bilgiler, sosyolojik anlatılar; bu disiplinlerde yapılacak yüksek lisans, hatta doktora çalışmaları için kaynak nitelikli epeyce bilgiler vardır. Bunlar, Kıbrıs Türkleri’nin toplumsal belleğini besleyen; yitip giden, yitmesi süregiden bir kültürü ve bir yaşam biçimi ile Kıbrıs Türkü’nün efsanevî direnişini yeniden toplum belleğine kazandıran anlatı ve bilgilerdir. Bu nitelikleriyle kaynak kitap özelliği de taşır.

Her Kıbrıslı Türk’ün, hele bizim kuşağımızın yaşamı bir romandır. Önemli olan bunu yazıp gelecek kuşaklara aktarmaktır, aktarabilmektir. Bu bakımdan dostum Halil Güven’in annesi ile babasının yaşam öykülerini kitaplaştırması, alkışlanacak, o oranda imrenilecek bir olaydır. Ben alkışlıyorum ama imrendiğimi de söylemeliyim. Hatta niye ben de annemle babamın yaşam öyküsünü yazmadım diye de kendimle hesaplaştım da!

Sırf bunun için, anne babaya gösterdiği “vefa” dolayısıyla bile kutlanmayı hak ediyor Halil Güven dostum. Onu içtenlikle ve yürekten kutlarım.

         Kutlanması gereken başka bir yönü de var kitabın! Halil Güven, küçük yaşında, bir hastalık dolayısıyla yaşamını işitme engelli olarak sürdüren babasının, çarpıcı bir başarı öyküsü olan yaşamını yazmasından söz ediyorum. Lefkoşalılar, geçmişin Lefkoşa’sındaki Güven Dikimevi’ni iyi bilirler. O dikimevi, Halil Güven’in işitme engelli babasının işyeri idi.

Halil Güven, babasının kişiliğinde, bir engelliyi, başarılı bir baba ve iş insanını anlatarak, günümüzde bile tam kırılamayan “engellinin yeri evidir” algısını yerle bir ediyor kitabıyla!     

SON BİRKAÇ SÖZ

Aylardır Coronavirüs’ten başka şey konuşmaz olmuştuk. Halil Güven’in kitabı, bize bir anlamda kısır bir döngüden çıkma olanağı verdi.

Dostum Halil Güven’ı kutlarım. Bu aleme, edebiyat dünyasına hoş geldi.

Bunun “ilk” ve “tek” kalmamasını dilerim. Başka kitaplarını da bekleyeceğiz. Daha doğrusu ben bekleyeceğim.