Asıl Müdahale Bundan Sonra

BM Genel Sekreterinin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin, Kıbrıs sorununa çözüm getirmek amaçlı müzakere zemininin var olup olmadığı araştırmalarını daha altıncı hafta sonlanmadan bitirdi.
Haftalar boyu sürdürdüğü görüşmeler ve girişimleri sonucunda, ortak bir zemin olmadığını gören Holguin ağababası BM Genel Sekreteri Özel Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü (UNFICYP) Başkanı Colin Stewart’ı detaylı bir şekilde bilgilendirdi.
Kendisine gönderilen talimat; “göz boyamaya devam et, görüşmeleri Ankara-Atina, Lefkoşa üçgeninde sürdürür gibi yap ama asıl görevin özellikle KKTC’deki Sivil Toplum Örgütleri ile temas kurmak ve Atlantik İttifakı taraftarı ve Federasyon isteyen Sivil Toplum Örgütlerini tespit etmek olsun” şeklinde oldu.
Atlantik İttifakının hedefi belli. 
Kıbrıs adasında var olan 3 devletten, KKTC, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Akrotiri Devleti, kendilerine göre ayrılıkçı olan KKTC’yi ortadan kaldırmak, Türk Silahlı Kuvvetlerini adadan çıkarmak ve KKTC’ye inanan Kıbrıs Türklerini sindirmek.
İkinci adım;
Türkiye’nin elini Kıbrıs adasından tamamen çektirmek, Mavi Vatan kavramı ile Türkiye’nin Adalar Denizi ve Doğu Akdeniz’deki Münhasır Ekonomik Bölge haklarını   yok etmek ve Adalar Denizi ile Doğu Akdeniz’i tamamen Atlantik İttifakı’nın kontrolü altına sokarak, Türkiye’yi kendi kara suları içine hapsetmek.
Kıbrıs adasını tamamı ile Atlantik İttifakı’nın yönetimi ve egemenliği altına sokmak amaçlı asıl müdahale, 2025 yılının ortalarında, Maria Holquin’in verdiği rapor doğrultusunda, KKTC halkı ve ekonomisi üzerinde oynanacak oyunlar ve manipülasyonlarla başlayacak.
İlk hedef, kendilerine göre “uzlaşmaz” olan ve Atlantik İttifakı’nın hedefleri önünde duran ve engeller çıkaran Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar’a 2025 yılı Ekim ayı içinde yapılacak “KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettirmek ve kendi istedikleri adayı destekleyerek seçtirmek” olacak.
BM Genel Sekreter'inin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin, yaptığı görüşmeler ve araştırmalar sonucunda Atlantik İttifakı sempatizanı ve Kıbrıs’ta Federasyon tipi sözde Rumlardan ve Türklerden oluşacak “Ortak Hükümetin” kurulmasının taraftarı olan sivil toplum örgütlerini, siyasileri, kanaat önderlerini, medya kuruluşlarını, medya mensuplarını, köşe yazarlarını, gazeteleri, sosyal medya aktivistlerini ve etkili olabilecek kişileri tespit etmiş durumda. (Ki ziyaretlerinde bu kişi ve kuruluşları tercih etti.)
An itibarı ile KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı ve destekçilerini, anavatan Türkiye’ye güvenen ve yanıbaşında isteyen siyasileri, sivil toplum örgütlerini, medya kuruluşlarını, medya mensuplarını, köşe yazarlarını, gazeteleri, sosyal medya aktivistlerini, etkili olabilecek kişileri itibarsızlaştırmak ve Atlantik İttifakı taraftarı olan grubu harekete geçirmek için bir çalışma programı hazırlanmakta.         
Öncelikle bir aksiyon planı ile bütçe belirlenecek.
Aksiyon planı içinde Kıbrıs Türk halkı üzerinde etkili olacak “Yeni bir vizyon” tespit edilmesi ile Atlantik İttifakı taraftarı olan grubun nasıl harekete geçirileceği yer alacak.
İkinci ve en önemli adımı ise harekat planı oluşturacak.
Bu plan içinde; Atlantik İttifakının istek ve vizyonuna sahip siyasi bir partinin veya da çeşitli sivil toplum örgütlerinin kurulması, mitinglerin organize edilmesi, mevcut gazeteler, televizyon kuruluşları, sosyal medya etkinlikleri ve ardı arkası kesilmeyecek süslü ve insanın aklını çelecek vaatlerle Kıbrıs Türk halkının çoğunluğunun, Cumhurbaşkanı Tatar’ın seçildiği günden beri savunduğu “Eşit, egemen, uluslararası tanınmış iki devletli çözüm” fikrinin doğru olmadığına, Kıbrıs’ta Federasyon tipi sözde Rumlardan ve Türklerden oluşacak “Ortak Hükümetin” kurulmasının en doğru çözüm olduğuna  inandırılmasının yöntemleri yer alacak…  
Minareleri gözüken köy, kılavuz istemiyor.