Ne kadar sahiciydi gül de dikeni de. Şarabımızı almak için eziliyorduk, karanlıktı gün.
Kendimiz kandildik kendimize.
Lise 1'den 2'ye geçerken, kimse çağırmadan, hele zorlama hiç olmadan mücahit yazılıyorduk, nerdeyse hepimiz, bütün 1950 ve sonrası doğumlular, aramızda daha ortaokulda iken sipere yürüyenler de vardı.
Boyun borcu ile uyanıyorduk sokağımıza, borcum vardı mahallemize, köyümüze, şehrimize, anna babalarımıza, konu komşuya.
Suyumuza, rüzgarımıza, dağımıza, taşımıza, dalımıza, ağacımıza.
Denizine memleketin. Ovasına, taşına toprağına.
Günaydın dediğimiz, demediğimiz herkese ve dahi börtü böceğe.
Sahiciydi yaşadığımız.
Neredeydik ve dostlarımız neredeydi? Açıktı, netti dostluk, yağmur gibi sahiciydi karanfilli baharlı çayın kokusu gibiydi, ısıtırdı insanın içini dost bir yüze bakıyor olmanın sevinci, narın yarılması gibiydi binbir taneli, hayatın her yönüne açılmaya hazır.
Ne istediğimizi bilen günlere uyanırdık.
Sahiciydi her şey.
Taş sahiciydi, abluka ve baskılar da.
Memleketimiz var gibiydi de, yok gibi, acı veriyordu bana, bize, herkese.
Yoksuldu insanlar, yoksundular pek çok şeyden hapishanede gibiydiler nöbete duruyorlardı, aç değillerse de boğaz tokluğundan biraz iyiydi halleri, yılda bir kez kiraz alabiliyorlarsaydı da tadını biliyorlardı kirazın, bayramdan bayrama potin almanın sevinci vardı paylaşılan paylaşıldıkça çoğalan
Umut sahiciydi, bir masal dağı olan Kaf Dağı'nın ardında da olsa sahiciydi umut ve şiir edebiyat sanat resim, umudun çapraz fişekliğiydi, namlusuna sürüldüğünde umudun, karanfil püsküren mataraydı susamışlara, okumak içinde suyu tükenmeyen küçük kara balıklar gibiydik okyanusa yüzen.
Sahiciydi dostluk ve kavga umut ve yenilgi sahiciydi.
Birileri girdi hayatla aramıza, hükümet diye birileri ve sona erdi sahicilik.
Memleketim yok benim
Arsalar var, kurumlar, kuruluşlar, sendikalar, partiler, parlamento ve devlet.
Oteller, uçak alanları, limanlar, bankalar, siyasi görüşmeler...
Memleketim yok benim.
Ne hazin!
Tarihin çöp sepetinde dostluklar arkadaşlıklar felsefe ve umut.
Yarın yok artık.
Gün para günü, gün sanal ve...
...Ve hayat eski bir hayal.