Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Azerbaycan’ın İsmayıllı iline bağlı tarihi Basgal kasabasında gerçekleştirilen, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 7. Gençlik ve Spordan Sorumlu Bakanlar Toplantısı’na katıldı.
Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Ferit Gayıbov’un ev sahipliğinde yapılan toplantıya, TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Özbekistan Gençlik Politikası ve Spor Bakanı Adham İkramov, Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası Bakan Yardımcısı Çıngız Esengül Uulu, Kazakistan Spor ve Beden Eğitimi Komitesi Başkan Yardımcısı Aigul Bektenova ile Türkmenistan ve Macaristan’dan yetkililer katıldı. TDT üyesi ülkelerdeki sportif faaliyetlerin ele alındığı toplantıda, spor ve gençlik politikaları hususunda iş birliği konuları ele alındı.

BAK: “ZAMAN KKTC’Yİ TANIMA ZAMANIDIR”
Toplantıda konuşan Türkiye Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, konuşmasının önemli bir kısmını KKTC’ye ayırarak, KKTC’nin tanınma zamanının geldiğine vurgu yaptı. Bak, “Azerbaycan’a gelmeden önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) temaslarda bulunduğunu bildirerek “KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm modelini kuvvetle destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın (Erdoğan) Eylül’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda ifade ettiği gibi, zaman KKTC’yi tanıma zamanıdır.” diye konuştu.

Nwaorısa Miracle Değirmenlik’te Nwaorısa Miracle Değirmenlik’te

ATAOĞLU: “GÖZLEMCİ OLARAK DEĞİL, ASIRLAR BOYU MAVİ VATAN’DA TÜRK VARLIĞINI CANI PAHASINA KORUYAN BİR ECDADIN EVLATLARI OLARAK, TÜRKLÜĞÜN AKDENİZ’DEKİ VARLIĞININ GÖZETLEYİCİSİZ”
Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, toplantıda yaptığı konuşmasında, KKTC gençliğinin yıllardır uluslararası alanda spor ambargolarına maruz bırakıldığını belirterek, bunun insanlık dışı bir uygulama olduğuna vurgu yaptı. Ataoğlu, Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye olarak katılmaktan memnuniyet duyduklarını da belirterek, tam üyelik konusunun da gündeme gelmesi gerektiğini belirtti.
Ataoğlu’nun konuşması şöyle;
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti insanının, ekonomik kalkınma, refaha erişme ve dünya toplumları ile benzer koşullarda yaşam kalitesini geliştirme çabalarını geliştirmede sizlerin paylaşım ve etkin  iş birliğini ülkemiz için son derece değerli fırsatlar olarak görmekteyiz. Ülkelerin, toplumların gelişmesinde  dünya, bölge ve ülke kaynaklarını akılcı, adil ve dengeli kullanımı, iş bilirlikleri, ortaklıklar ile bilgi ve deneyim paylaşımının son derece önemli   rolü vardır.
Kıbrıs, Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ;

-Sınırlı bir alana ve kıt doğal kaynaklara,
-Zengin, çeşitli ve değerli doğal ve tarihi mirasa sahip ve üç kıtanın ticaret yollarının birleşiminden oluşan küçük bir adadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bizler Toplumsal gerilimlerin, çatışmaları yaşandığı coğrafyamızda, artık iyice eskimiş ve tüm parametrelerinin gözden geçirilmesi gereken, yarım yüzyıldır bizleri bölgeyi ve uluslararası toplumu meşgul eden “Kıbrıs Sorunu” kapsamlı, adil ve sürdürülebilir çözüme ulaşması için Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte uğraş vermekteyiz.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk Halkı olarak  bizler ekonomik kalkınma, refah, yaşam kalitesini iyileştirme çabalarımızda, uluslararası işbirliği,  proje desteği  olanaklarından  yararlanamamakta,  uluslararası kuruluşlarla veya diğer coğrafyalardaki ülkeler ve toplumlarla işbirliği yapamamakta, spor alanında dahi gençlerimiz uluslararası imkanlarından ve fırsatlarından yararlanamamaktadır.
Bu yüzden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı, bir yandan siyasi çözüm için çabalarını sürdürürken öte yandan da ekonomik kalkınma, refahı artırma ve yaşam kalitesini iyileştirme yönündeki çabalarına yoğunlaşmış durumdadır.
Türk Dünyası Teşkilatı’nın çok kıymetli Gençlik ve Spor Bakanları…
KKTC’nin, yıllardan beridir, her alanda olduğu gibi spor alanında da maruz bırakıldığı haksız ambargo ve izolasyonlar nedeniyle, uluslararası organizasyonlara genç sporcularımızın katılmaları engellenmiş, bu nedenle ülke sporu hak ettiği gelişimi ve yaygınlığı kazanamamıştır.
KKTC, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın oluşumu ile 2013 yılında düzenlenen 1’nci Üniversite Spor oyunlarına ev sahipliği yapmış, Türkiye, Afganistan, Kazakistan Kırgızistan, Pakistan ve Azerbaycan sporcularından oluşan toplamda 643 sporcuya ev sahipliği yapma gururunu ve heyecanını yaşadığını anımsatırım.
Bu ülke gençleri ve ülke sporu açısından önemli bir adımdı. Ancak bunun devamı maalesef gelmedi.
Türk dünyasının kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk gençlerinin de, en insani hakkı olan spor yapabilme, uluslararası spor müsabakalarına katılabilme hak ve özgürlüğünün kazandırılması, Kıbrıs Türk gençliği açısından hayati bir önem arz etmektedir.
Türk Dünyası Teşkilatı’nda gözlemci üye sıfatı ile sizlerle birlikte yeni bir Türklük dünyası oluşumunda yer almanın haklı gurur ve heyecanı ile birlikte biliniz ki, gözlemci olarak değil, biz asırlar boyu Mavi Vatan’da Türk varlığını canı pahasına koruyan bir ecdadın evlatları olarak, Türklüğün Akdeniz’deki varlığının gözetleyicisi olduğumuz gerçeği ile sizlerle birlikteyiz.
Temennimiz ve beklentimiz odur ki, bizler de Kıbrıs Türkleri olarak, kopmaz bir parçası olduğumuz Türk dünyası içerisinde, tam üye olarak yerimizi alırız.
Bu gerçekle birlikte gençlerimizin kendi ülkelerinde insan hak ve özgürlüklerinin en temelinde yer alan spor yapabilme özgürlüğünü, işte bu Türk Birliği içerisinde elde ederek, yıllardan beri maruz bırakıldığı izole edilmişliğine son verip, yeniden ülkelerine sahip çıkabilme, milli ve manevi duygularının yeniden güçlenmesine neden olacaktır.
Özellikle, Türk Dünyası Teşkilatı’nın spor Federasyonu oluşumunda, KKTC gençlerinin, spor yapma hak ve özgürlükleri için ortaya koymuş oldukları haklı istencin dikkate alınarak, Kıbrıs Türk genç sporcularının da kendi ecdatlarının torunları ile birlikte yarışabilme, bu vesile ile tanışabilme, birlikte mücadele edebilme haz ve heyecanından mahrum bırakılmasının dikkate alınması gerekliliğinin altını çizmek isterim.
Unutulmamalıdır ki, Türkler eski çağlardan beridir güçlü bir millet anlayışına sahiptir. Güçlü milletin özü de hiç şüphe yoktur ki karakteri güçlü nesiller yetiştirebilmektir. Bunun için de atalarımızın geleneklerini, kültürel miraslarını nesillerimize aktarabilmek, kültürlerimizin ortak noktalarını genç nesillere aktarabilmenin en temel yolu, gençlerin birlikteliklerini arttıracak organizasyon ve etkinliklerin düzenlenmesinden geçer.
Emin olunuz ki, Kıbrıs Türk gençliği, ecdatlarının soyundan gelen kültürlerle birlikte olmaktan heyecan, gurur ve mutluluk duyacaktır.
Genç Değişim programı ile Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkenin gençleri ile karşılıklı genç değişim programına gidilerek bu gençleri ülkemizde ağırlamak arzusundayız. Gençlere ülkemizin tarihi ve kültürel yerlerini gezdirirken, Kıbrıs Türk gençleri ile kaynaşmalarını ve bir birlerini daha iyi tanımalarını arzuluyoruz.
Ülkemizde her yıl Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz Gençlik Şölenine gerek dans grupları gerekse de sahne şovu yapabilecek gençleri şölenimize davet ediyoruz. Böylesi organizasyonların tüm Türk Devletleri arasında karşılıklı yapılması en büyük temennimizdir.
Kültürel Değişim Programları, Spor Etkinlikleri, Genç Girişimcileri Desteklemek, Eğitimde Teknoloji Kullanımını yaygınlaştıracak ortak projelerin geliştirilmesi, Gençlik Değişim Programları ile Gençlik Değişim Kamplarının oluşturulması, gençlerimizin birlikte sorumluluk paylaşarak, toplumsal sorunlara olan duyarlılıklarını arttırmaya yönelik olarak Sosyal Sorumluluk Projelerinin geliştirilmesi, Türklük Tarihi ve Kültürel Mirasın tanıtılacağı ortak etkinlikler, Türk Devletleri Genç Kültür Festivalleri ile kültürel birlikteliği arttırmaya yönelik organizasyonların düzenlenmesi önerileri ile birlikte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak tüm bu etkinliklerin düzenlenmesi adına üzerimize düzen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu deklere ederim.
Tarihi ve kültürel miras alanlarımızın korunmasında, değişen şartlara karşı daha kolay uyum sağlayabilmek ve geleceğimizi korumak adına daha çok anlatmamız, daha çok mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Bu değerli toplantıya katılıp bizleri en iyi şekilde ağırlayan Azerbaycan Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Farid Gayibov’a ve Türk Devletler Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanychbek Omuraliev’e ayrıca teşekkürlerimi sunmak isterim.
En içten dileklerimle saygılar sunar, organizasyona katkı koyan herkesi tebrik ederim.
Bu vesile ile can Azerbaycan’ın Zafer Günü’nü tüm içtenliğimle kutluyorum” dedi.
Konuşmaların ardından TDT üye ülke Spor ve Gençlik Bakanları aile fotoğrafı çekerek, karşılıklı hediye takdiminde bulunuldu.

Editör: Mehmet Kasimoglu