Bugün Avrupa Parlamanto seçimleri, bütün AB’ye üye ülke temsilcileri arasında yapılıyor. Bu seçimler bütün ülkelerde bir “prestij” seçimi olarak algılanır bence. Çünkü çok önemli bir görevdir Avraupa Parlamentosu’na seçilmek ve ülkesi adına o parlamentoda konuşmak ve fikirler üretmek.
Şu bizim “çözümsüz” Kıbrıs’ta da AP seçimleri yapılıyor. Kıbrıs Rum tarafı, “yarım Kıbrıslılığı” ile bu seçimleri gerçekleştirecek ve seçilecek olan kişileri parlamentoya gönderecek.
Bugün yapılacak seçimler için verilen bilgiler şöyle:
“Seçimde oy kullanacak 549 bin 11 seçmenden, 81 bin 611’i Kıbrıslı Türktür. Bu Kıbrıslı Türklerin 10,558’i Avrupa vatandaşıdır. Kıbrıslı Türklerin oy kullanabilmesi için 50 sandık kuruluyor.”
Seçmen listeleri, herhalde Kıbrıs pasaportu ve Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği alan Türklerin sayısına göre hazırlanmış ve bu veriler ortaya konmuştur.
Bununla ilgili olarak “Yasemin Hareketi” adı altında bir kısım Türk de bu seçimlere katılıyor. Daha önceki seçimlere bazı Türkler katılmışlar ama bir başarı elde edememişlerdir.
Seçim arifesinde DİSİ ile AKEL bir yarışa ve bir kavgaya girdi. Rumların bir kısmının sandığa gitmeme düşüncesi ve buna bağlı olarak, seçim sonuçlarını Kıbrıslı Türklerin oylarının belirleyici olacağı yönünde. Ayrıca 2014 seçimlerinde Rum seçmenlerin % 57.63’nün sandığa gitmediği hatırlatılıyor.
Aynı oranda bir gerileme olur mu?
İşte bu düşünceler içinde Türk seçmenlerin oylarının bir parti lehinde önemli rol oynayacağı ifade ediliyor.
Şayet Rumların seçime katılmama oranı 2014’ten daha da yüksek olursa, belki bu düşünce “sıçanın denize faydası var” misali, Kıbrıslı Türklerin oyları bir katkı sağlar. Yani bir oy, bir oydur anlayışı hakim oluyor burada.
Seçime ilişkin verilen bilgiler doğrultusunda Avrupa Vatandaşı olan Kıbrıslı Türk sayısı 10,558 olarak verilirken, yapılan hesaplamanın sanırım güneyden alınan pasaport ve kimlikler dikkate alınmıştır.
Bu 10,558 Türk’ten kaçı gidip AP Seçimleri için oy kullanacak. Balli bir düşünce içinde olan, “barışçı” gruplar dışında diğer Türk seçmenlerin oylarını kullanacakları ihtimali yok gibi.
Avrupa vatandaşlığı, Kıbrıs anlaşmaları ve Kıbrıs anayasal haklara dayanıyor. Yıllarca Rumlar tarafından yenen ve hala yenmekte olan Türk haklarına karşın, sırf dünyadaki hareket serbestliğini elde etmek ve elini kolunu sallayarak Avrupa ülkelerine seyahat edebilmek için Rum pasaportu alan Türklerin tek beklentileri “insanlık adına” özgülük hakkını elde ederek özgür yaşamaktır.
Rum pasaportu almak ne KKTC’ye ihanettir, ne de milli düşünceleri hançerlemektir. AB pasportu almak bir yerde haktır.
“Yasemin Hareketi” adayı Türklerin bu seçimlerde kaç tane oy olacaklarını tahmin etmek güç değildir. Yani binlerce Rumun arasından sivrilip AP’ye seçilmeleri hayaldir bence.
Güneyde yapılan genel seçimlerde de bazı Türkler aday olmuşlar ve yine başarı elde edememişlerdir.
Kıbrıslı Türkler AP’ye nasıl girebilir?
Kıbrıs sorunu çözümlenir ve kuzey Kıbrıs da AB üyesi olur ve yeni anlaşmalar üzerine kurulan “Yeni bir Kıbıs Cumhuriyeti” esaslarına göre bütün KKTC vatandaşlarının kullanacakları oylarla ancak Türk adaylar seçilebilir.
Bu ihtimal de hayli uzaktır.
Lakin bu seçimlere kazanmayacaklarını bile bile katılan Türklerin düşüncelerinde şu görüşlerin var olduğunu ifade edebiliriz:
“Bu adada biz de varız. Bizim de hakkımızdır Kıbrıs Cumhuriyeti haklarından yararlanmak. Dolayısı ile AP seçimlerine katılmak da bizim için bir haktır.”
Bu düşünceler bir yana, bu seçimlere katılan Türklerin bir diğer düşünce, “Birleşik Kıbrıs için aday olduk” anlayışını taşıyor.
Bu akşam veya Pazartesi sabahı kimlerin kazandığı, kimlerin kazanmadığı, Türklerin bu seçimde ne kadar oy aldıkları açıklanacak.
Biz de merakla bu seçimlerin sonuçlarını bekleyeceğiz.