AYAKLARINIZ VARSA YÜRÜYÜN

Oldu da bitti maşallah derdik sünnet olduktan sonra.

Oldu da bitti maşallah, Güney Kıbrıs Rum yönetimi dediğimiz, Dünya devletleri tarafından Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul edilen ve entellerimiz tarafından da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dememek için yüz bin takla attıklarından dolayı Kıbrıs’ın güneyi diye anılan Elen komşularımızda seçimler oldu da bitti maşallah.

Takke düştü kel göründü,

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olduğu gibi Güney Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’nde de federalistler seçimi kaybetti.

Başta Anastasiades’in çok bel bağladığı ve bizden de kimilerinin ‘ ah potinlerini giyse – postallarını demek istiyor ) dediği Biden olmak üzere Guterres ve başka devletlerin bu sonuçlardan sonra tavırlarını değiştirecekler diye bir beklentim yok.

Devletler ve devletler arası kuruluşlar dediğim dedik çaldığım hayatlardır düsturu ile hareket ederler.

Onların dediklerine boyun eğildiği sürece süper güçtürler ve fakat boyun eğmeyip de direnildiğinde kâğıttan kaplan oldukları ayan beyan ortaya serilir.

Komşular seçim sonuçlarını kendi açılarından değerlendirecekler elbette ve ben, not almıştım Andros’un partisinin Papadopullos’un oğlu Papadopullos ile meclis başkanlığına karşı Cumhurbaşkanlığı pazarlığında olduğunu.

Seçim sonuçlarının bu pazarlığı nasıl etkileyecek göreceğiz.

Biz kendi işimize bakalım.

İki devletliliği ya da bir başka adlandırma ile konfederasyonu öne süren KKTC partileri, bu yaklaşımlarını ete kemiğe büründürmek zorundadırlar.

Köy ziyaretlerinde, çeşitli KKTC kurumları ile çevrim içi, çevrim dışı toplantılarda Türke Türkçe propaganda yapmaya devam ederek devletler indinde girişimlere başlamazlarsa havanda su dövmeye ve bir sonraki seçime oynamaya devam etmekten başka çapları ve niyetleri olmadığı ortaya çıkacaktır.

Varlığını federasyona vakf eden partilere gelince, her halde bir durum değerlendirmesi yapmak zorunda hissedeceklerdir. ‘ Tomofilin glaç ayarını yapalım da, bizim loforiyo güzel ses çıkarsın hedefe varalım’ lafazanlığının hiçbir işe yaramadığını bu veciz sözün sahibi anladı mı dersiniz.

Yok o anlamadı, biliyorum onun anlamadığını, partisini içine sürüklediği durum, ona değilse de iyi niyetli siyaset heveslisi sol görüşlülere bir eleştiri öz eleştiri ve fikir çatışması yolu marifeti ile doğruyu bulacaklarına inanmak istiyorum.

Gün maşrabba olma günü değil, ayağa kalkıp yürümek işleri bir ucundan tutup sonuçlandırma günüdür.