Adam iyi bir bahçıvan... O kadar güzel, sebzeler yetiştirir ki toprağindan, nerdeyse sebzelerini, havada kapar insanlar... Adamın sebzeleri dillere destan... Gel zaman git zaman güzelim bahçesine, dadandı tavşanlar...
Bir sabah bir bakar ki paramparça olmuş yetiştirdiği karnıbaharlar.
Bu manzara karşısinda öylesine kahroldu ki bahçıvan adam.. Nerdeyse ağlıyacaktı utanmasaydı elalemden... Bir gün derdini anlattı kahvehanede ahbaplarına.
Tavşanı yakalamak için tuzak kurmasını salık verdiler ona.
Ve tarife uygun olarak tuzak kurdu bahçıvan. Bir sabah bir bakar ki Bacaklarından yakalanmış, talihsiz bir tavşan.
Tavşanı kurtardığinda tuzaktan baktı ki bacağından ağır yara almış tavşan. Bırakın kaçmasını yürüyemez oldu hayvan... Başakası olsa böyle bir avı yakalamış olduğu için bayram yapar...
Ancak bahçıvan adam meyer oldukça duygusal,çokca acıdı hayvana. Kaptığı gibi yaralı tavşanı düştü yollara veteriner bulmaya. Buldu da.
Yarasını bir güzel tedavi ettirdi ona. Günlerce tavşana baktı bahçıvan. Ta ki iyileşene kadar, Sonunda azat etti tavşanı sevabına.
Ve karar verdi zarar vermiyeceğine hiçbir hayvana bir daha. Zarar bile verseler ektiği sebzelere. Varsın onkar da ürünlerubden yararlansınlar.