Bazı sivil toplum örgütleri, “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi gala gecesinin derhal iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Mağusa İnisiyatifi, Kıbrıs Edebiyat Derneği, Kıbrıs Havaları Derneği, Lirik Şiir Grubu, KTÖS, Mağusa Kültür Derneği, Kıbrıs Sanat Derneği, Üçüncü Toplum Formu, Yeni Erenköy Kültür ve Sanat Derneği, Halk Sanatları Derneği, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası, Çatalköy’ü Geliştirme ve Kültür Derneği, Yeni Boğaziçi Kadınlar Derneği, Mağusa Kadın Merkezi, Gümrük Çalışanları Sendikası, Göçmenköy Taşkınköy Kültür Derneği, Kıbrıs Polifomik Korolar Derneği, Denizler Mavi Kalsın İnisiyatifi, Sakin Yaşam Platformu, Kalkanlı Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Kıbrıs Türk Yazarlar Derneği, Gençlik Merkezi Birliği, Baraka Kültür Merkezi, Mağusa Suriçi Derneği, Hayata Dokun Hareketi yaptıkları ortak yazılı açıklamada, “Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisi için yarın yapılması planlanan gala gecesini eleştirdi.
“Aylardır pandemi kuralları çiğnenerek, ülkenin her yanında pervasızca film çekilmesi yetmezmiş gibi, şimdi de dizi filminin sözde ‘gala’ etkinliğinin, Gazi Mağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nda kapalı mekânda yapılacağını öğrenmiş olmaktan büyük endişe duyulduğ” ifade edilen açıklamada, “Bir yılı aşkın süredir ülkemizde çok zor koşullarda ve büyük özverilerle baş etmeye, ekonomi, sağlık, eğitim ve sosyal hayatın tüm alanlarının çökmesi pahasına ayakta durmaya çalıştığımız pandemi sürecinde, yeniden bir yıkımı kaldıramayacağımızı ilân ediyoruz” denildi.
“TOPLUMSAL BİRLİĞİ TEHDİT EDİYOR”
Mağusa İnsiyatifi tarafından yayımlanan ortak açıklamada, film ekibinin, kentteki tarihi mekânlara karşı “sanatseverlik ve kültürel duyarlılıkla bağdaşmayan uygulamalar yaptığı” konusunda daha önce de açıklama yapıldığı belirtilerek, “Ülkemizdeki yasaları, kuralları ve yerel otoriteleri hiçe sayan bu zihniyet, bir kez daha şuursuzca, hem de Cumhurbaşkanı Tatar’ı, Başbakan Saner’i, Gazi Mağusa Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayı’nın ortak sahipleri olan DAÜ Rektörlüğü ve Gazi Mağusa Belediyesini de ardına takarak, halk sağlığını riske atmaktan çekinmiyor” iddiasında bulunuldu.
“Türkiye’de son haftalarda hızla artış gösteren, son günlerde ise günde otuz binleri aşan pozitif vaka sayısının ve yüzlerce can kaybının olduğu bile dikkate alınmadan, Türkiye’den yüz elliyi aşkın davetlinin karantinasız olarak galaya katılacak olması da durumun vahametini göstermektedir “ denilen açıklamada, “Bu davranışlar halkımızın sağlığının yanı sıra toplumsal birliğini de tehdit etmektedir.” İfadesi kullanıldı.
Açıklamada, ülkede pandemi kısıtlamaları nedeniyle hiçbir toplu etkinliğe izin verilmezken, hatta toplu ibadetler ve cenaze törenlerine katılımın bile yasaklandığı koşullarda, böylesi bir “ayrıcalık” ve “oldu bittilerle” halk sağlığının riske atılmasına ve ardından vakaların hatta can kayıplarının yeniden yükselişe geçmesiyle yeniden bir kapanma sürecine girilmesine asla izin verilmemesi gerektiği vurgulandı.
Kamuoyu, sivil toplum örgütleri ve bireylerin dayanışma içinde etkinliğin iptal edilmesi için dayanışma ve mücadeleye destek vermesi için çağırı yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde bulunan siyasal partileri de göreve çağırıyoruz. Sağlığımızı ve ekmeğimizi tehdit eden bu pervasız etkinliğin, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nın amir hükümleri uyarınca iptal edilmesi için, Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde dava açmaya ve acilen yürütmeyi durdurma kararı aldırılmasını istiyoruz.”