Güney Kıbrıs

BM Genel Sekreteri Guterres’in üç farklı müzakere masası kurma niyetinde olduğu iddiası

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorununun çözümü çabaları çerçevesinde üç ayrı müzakere masası kurma niyetinde olduğu iddia edildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs sorununun çözümü çabaları çerçevesinde üç ayrı müzakere masası kurma niyetinde olduğu iddia edildi.
Fileleftheros gazetesi, “Ayrı Masalar Kuruyor – İşte Guterres’in Kıbrıs Sorununda Süreci Açmak İçin Önerdiği Şey – Üç Ayrı Masa Kurmak İstiyor” başlıklarıyla manşet ve iç sayfasından geniş yer verdiği haberinde, dün toplanan Ulusal Konsey toplantısından sızan bilgilerin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in üç ayrı müzakere masası kurma niyetini ortaya koyduğunu yazdı.
Guterres’in müzakerelerin devamını sağlamak adına önerdiği formülün; yönetim, garantiler ve güvenlik olmak üzere üç ayrı kategoride müzakere masası kurma şeklinde olduğunu ifade eden gazete böylece, İngiltere’nin “dışarıda bırakılması” şeklindeki Türk talebinin karşılanmasının planlandığını öne sürdü.
Gazete, elde ettiği bilgilere ve dünkü Ulusal Konsey toplantısından çıkan sonuçlara göre söz konusu üç masanın şu şekilde olacağını yazdı:

“1. Yönetim konusu masası: Oluşumu 2+1 olacak ve BM ile iki toplum yer alacak.
2. Garantiler masası: Oluşumu 5+1 olacak ve iki toplum, Yunanistan, Türkiye, İngiltere ve BM katılacak.
3. Güvenlik masası: Oluşumu 4+1 olacak ve iki toplum, Yunanistan, Türkiye ve BM katılacak.”
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in dün Konsey toplantısında yaptığı bilgilendirmede, “Türk tarafının görüşünün New York’ta buluşmama yönünde olduğunu ve Ersin Tatar’la İngiltere’nin katılımı konusunda farklı fikirlere sahip olduklarını” dile getirdiğini yazdı.
Kıbrıs Türk tarafının “İngiltere’nin katılımına karşı olduğunu, Rum tarafının ise bu katılımdan yana olduğunu” vurgulayan gazete, Guterres’in görüşmede iki lidere “sürecin devam etmesi ve süreç aracılığıyla tüm bölgeye mesaj verme kararlılığını taşıdığını” söylediğini aktardı.
Ulusal Konsey toplantısında dile getirilen diğer bazı unsurların ise; “Genel Sekreter'in bu sürece bizzat kendisinin liderlik etmek istediğini söylediği ve başarılmış uzlaşılar olduğunu belirterek altı maddeden bahsettiği” şeklinde olduğunu yazan gazete, yine Konsey toplantısında konuşulanlara göre Guterres’in; “tek Kıbrıs beklentisinin iki Kıbrıs’tan daha cazip olduğunu dile getirdiğini” öne sürdü.
Gazete, Kıbrıs Rum tarafının görüşleri konusunda ise Hristodulidis’in “yönetim konusunu ‘3 singles’, yani tek egemenlik, tek vatandaşlık ve tek uluslararası kimlik temelinde görüşmeye hazır olduğunu” iddia etti.
Habere göre Hristodulidis, “güvenlik ve askerler konusunda ise ‘review+sunset clause’, yani yeniden değerlendirme ve nihai sona ilişkin önemli unsurların mevcut olmaya devam ettiğini” ifade etti.
“New York’taki görüşmede, Esin Tatar’ın genel anlamda her şeyi görüşmeyi reddetmesinin yanı sıra, Türk askeri konusunda kendisinin taahhüt veremeyeceğini dile getirdiğimi” iddia eden gazete, Tatar’ın görüşmeyi kabul ettiği tek şeyin sınır kapıları olduğu iddiasında bulundu.
Üçlü görüşmede Maria Angela Holguin Cuellar ve “Türk tarafına verdiği sözlere” ilişkin de bazı şeylerin açığa çıktığını savunan gazete, “Tatar’ın Holguin’in yeniden atanmasına karşı çıkmasının sebebinin, Tatar’ın iddialarına göre, ‘3D’yi’, yani doğrudan ticaret, direkt uçuşlar ve direkt uluslararası temasları sağlayacağı sözünü vermesi olduğunu” öne sürdü.
Gazete, Hristodulidis’in gerek üçlü görüşme gerekse kamuoyuna, Holguin’in görevine devam etmesinden yana olduğunu dile getirdiğini aktaran gazete, Hristodulidis’in Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) konusunda ise Guterres’e, 14 tanesini tek taraflı ilan edip uygulamakta olduklarını, yeni GYÖ’ler de duyurmaya hazır olduğunu söylediğini de aktardı.
Habere göre yeni GYÖ’ler arasında “gençlik için komite kurulması, kayıplar için “gerçeklik komitesi’ kurulması ve müzakerelerde görüşülenleri paralel şekilde görüşebilmeleri için sivil toplum örgütleri için bir danışma organı kurulması” yer alıyor.
Habere göre Hristodulidis, konsey toplantısında iki devletli çözüm konusunun üçlü görüşmede gündeme geldiğini ve kendisinin “AB’nin iki devletin üyeliğini kabul etmeyeceğini söylediğini, Tatar’ın ise buna itiraz ettiğini” iddia ederken, “Tatar’ın görüşmede büyük çoğunlukla Kıbrıs Rum taşınmazları konusu üzerinde durduğunu ve Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu istemeye devam ettiklerini savunduğunu” iddia etti.
Gazete haberinin devamında, Rum siyasi parti başkanlarının toplantıda dile getirdikleri görüşlere de özetle yer verdi.
Habere göre DİSİ Başkanı Annita Dimitriu, Hristodulidis’in tüm girişimlerine tam destek belirtirken, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ise müzakere sürecinin Crans Montana’da kaldığı yerden, uzlaşılar korunarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.
DİKO Başkanı, çoklu konferans öncesinde iyi hazırlık yapılması gerektiğini, DİPA Başkanı sene sonuna kadar beşli görüşme konusunda bir gelişme yaşanması umudunu, EDEK Başkanı; Kıbrıs sorununun ilk baştaki temeline geri getirilmesinin gerektiğini ve ELAM Başkanı ise çözüm çerçevesinin değişmesi gerektiğini ifade etti.

- Hristodulidis’ten Guterres’e ikinci mektup
Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis dünkü Ulusal Konsey toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Hristodulidis’in Guterres’e ikinci bir mektup gönderdiğini belirtti.
Habere göre Hristodulidis’in, yemeğin gerçekleştirilmesi sonrasında gönderdiği bu ikinci mektupta, girişim üstlendiği için Guterres’e teşekkürlerini iletirken, müzakerelere kaldığı yerden yeniden başlamaya hazır olduğunu belirtti.
Hristodulidis mektubunda; “gerekli hazırlıkların yapılmasının ardından genişletilmiş konferansın en kısa sürede gerçekleştirilmesi gerektiğini” belirterek Genel Sekreter'in bu yöndeki çabalarına destek vermeye hazır olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Rum tarafının yapıcı bir şekilde davranmaya devam edeceğini de mektupta öne süren Hristodulidis, “genişletilmiş bir görüşmenin önemine de vurgu yaptı”.
Crans Montana’da sunulan Guterres Çerçevesi de dahil olmak üzere, önceki süreçlerde elde edilen kazanımların korunması gerektiğini belirten Hristodulidis, herkesin yarına olacak şekilde AB-Türkiye ilişkileri çerçevesinde çalışmaya da hazır olduklarını ifade etti.
Habere göre mektupta, Kıbrıslı Türklere yönelik önlemlere de değinildi ancak haberde ayrıntıya yer verilmedi.
Haravgi gazetesi ise konuya ilişkin haberini “Hedef Yılsonu Gelmeden Genişletilmiş Görüşme” başlığı altında verirken Letimbiotis’in konsey toplantısı sonrasında yaptığı açıklamaya daha ayrıntılı şekilde yer verdi.
Habere göre Letimbiotis, Hristodulidis’in Guterres’e gönderdiği mektuba değindiği açıklamasında yeni sınır kapılarının açılması konusunda Tatar-Hristodulidis arasında yapılması öngörülen görüşmeye de değindi.
Görüşmenin ne zaman yapılacağının biraz da Tatar’ın programına bağlı olduğunu ve kendilerinin görüşmeye hazır olduklarını yineleyen Letimbiotis, kendilerinin daha önce de, hangi sınır kapılarının açılabileceği konusunda belirli öneriler sunduklarını ifade etti.
Letimbiotis, Kıbrıs Türk tarafının “Mia Milya” (Haspolat) sınır kapısının açılması talebinin halihazırda sunulduğunu ve bilinmekte olduğunu öne sürerek kendilerinin ise ya “Piroi-Athineu” (Gaziler-Kiracıköy) ya da “Kokkina” (Erenköy) kapılarının eş zamanlı açılması taleplerinin bulunduğunu ifade etti.
Bu konunun Tatar-Hristodulidis görüşmesinde ele alınacağını belirten Letimbiotis, görüşmenin yapılması konusunda kendilerinin hazır olduğunu yineledi.
Politis gazetes, ise konuya ilişkin haberini “Başkan’dan Antonio Guterres’e Mektup ve Ulusal Konsey’den Olumlu Destek” başlıkları altında verdi.
Gazete, Letimbiotis’in açıklaması ve Hristodulidis’in mektubunun ana hatlarına yer verdiği haberinde, Rum tarafının, Kıbrıs’ta yapılması öngörülen Hristodulidis-Tatar görüşmesinin, genişletilmiş beşli görüşmeyi beklemek zorunda olmadığı görüşünü taşıdığını yazdı.
Gazete, tüm göstergelerin, Hristodulidis-Tatar görüşmesinin çok fazla gecikmeyeceğini ortaya koyduğunu da savunurken, dünkü Ulusal Konsey toplantısında yeni GYÖ’ler konusunun da ele alındığını vurguladı.
Kıbrıslı Türklere yönelik önlemlerin, daha inandırıcı olabilmesi adına genişletilmeleri konusunun toplantıda görüşüldüğünü belirten gazete, karma evliliklerden olan çocuklara vatandaşlık verilmesi gibi daha cesaret isteyen bir önlemin uygulamaya konması ihtimalinin de olabileceğini iddia etti.
Alithia gazetesi ise haberini “Başkan Genel Sekreter'e Mektup Gönderdi” başlığı altında okuyucuya yansıttı.