Devleti yöneten hükümetlerin,
Devlet adına sürdürdükleri politikaları vardır.
Kamusaldır, kurumsaldır…
Bu politikalar mutlaka vadelidir.
Tarım, turizm, sağlık, eğitim politikaları.
Veya teşvik politikaları,
Mesela görev alan hiçbir hükümet, faydasız tarım teşvik politikalarını revize edememiştir.
Yanılıyorsam lütfen düzeltin. Hemen hemen her hükümet altını çiziyorum Akdeniz ikliminde, “kuraklık teşviki” vermiştir! Veya ironiye sessiz kalmıştır!
“Pirilli” kadar portakal üreten ile Sainsbury market raflarında heybetli durabilecek portakalı üreten aynı kefeye konmuş, oy kaygısı ile hatalı teşvik programlarına dahil edilmişlerdir.
Program mı? Programsızlık mı!
Keza “Yurttaşlık Politikaları”…
Hangi hükümet bu güne kadar, uluslararası normlar ışığında, KKTC’ni adil, çağdaş, planlı, insan kaynaklarını hesaplayarak, irade ve temsiliyete saygı gösterilerek, geleceği düşünerek… “vatandaşlık ve muhaceret yasasını” güncelledi? Yapmak istenilenler veya kısmen yapılanlar, bir sonraki hükümetler tarafından değiştirildiğini biliyoruz.
Yazık!
Devleti temsil eden hükümetlerin,
Koalisyon ortakları arasında yaptıkları:
Programlara, Uluslararası imzalar konulan protokollere…
Akademisyenlerin ve bürokratların görevlendirildiği:
Ülkesel fizik plan çalışmasına, İmar Planlarına, Sempozyum ve çalıştay sonuçlarına…
Sadık kalındı mı?
Bırakın başarı ve performans oranını?
Atılan imzalara sadık kalabiliyor muyuz?
Yazık!
Devletten, imza, ipotek, karşılığı alınan krediler geri dönmüyor!
Haksız rekabet, “delege kültürü” çığ gibi büyüyor!
Kamu Vijdanı karanlık!
Gitmez böyle… Yüzmez bu gemi,
Bir şey yapmalı.
Tam da devlet işleri toparlanmalı, daha fazla ciddiyetsizlik olmamalı, deyip güne uyanıyoruz…
Devletin yardım ve ödül politikalarını temsil eden zarflar boş!
Devletin kutusunu, itibarını, geleceğini, boşaltılmasına, izin verenlere;
Yazıklar Olsun!