UBP Kurultayında kılıçlar çekildi bir kere. Üç aday da “Bu iş birinci turdan biter” der de, galiba yapılan anketlere pek bakmıyorlar. Yapılan anketler Dr. Faiz Sucuoğlu’nu gösteriyor. Ayrıca anketlerde Zorlu Töre’nin şansı da yüksek diyorlar. Öteki adayı söylemeye gerek yok.
Bu memlekette kim kimin dostu, kim kimin ahbabı, kim kimin düşmanı herkes biliyor. Özellikle böyle zamanlarda delegeler hep “En şaibesiz, en dürüst kimse, oyumuz ona gidecek” derler. Bunu yargılamak bana düşmez. Fısıltı halinde konuşulan ve kulaklara giden sözler... Yani bu yarışa giren adayların profili, herkesin gözü önünde.
Göreceksiniz... Kendini “masum” gösterip de o masumiyetin arkasındaki ihanetleri ve atılan çamurları da göreceksiniz. Yani siyaset öylesine bir çirkinliktir.
Şayet hayatınızda bir kere olsun parmağınızı siyaset yağına batırıp da tadına bakınca, o yağın ne kadar acı olduğunu görmüşsünüzdür.
Rumlar politikayı şu kelimelerle ifade ederler.
“Politici” kelimesiyle.
Yani, “Poli” çok anlamında... “Dici” de “çok mimik anlamında.
Esasında bu iki kelimenin anlamı Rumcada “budana” anlamına geliyor. Bir diğer deyişle, fahileşik.
Gerçekten bütün dünya siyasilerine, Avrupa, Akdeniz, Arap ülkeleri ve uzakdoğunun acımasız siyasilerine bakınız, ne kadar çirkin oynuyorlar bu oyunu.
Ne büyük skandallar yaşanır politikada. Gizli kasetler, gizli görüntüler ve kabul edilmez deşifre olmalar maalesef bizim hayatımıza da girdi.
Şimdilerde Taçoy “Faiz üstündekileri atmaya çalışıyor” diyor. Faiz Sucuoğlu’nun üstünde ne varmış ki atsın. İşte tertemiz bir insan. Ne kadar ayıp, ne kadar seviyesiz çamur atmalar. Bu küçücük toplumda herkes herkesi biliyor. O bağlamda delege kendi özgür iradesiyle ve kimsenin etkisi altında kalmadan, bence anketlerin belgelediği aday, Sucuoğlu’nı birinci turdan sandıktan çıkaracaktır. Daha fazla söze gerek yok. Bu üç aday da hem delegenin, hem de halkın karşısındadır. Halk da, özellikle delege de verilecek kabul edilmez işaretlere rağbet etmeyeceklerdir diye düşünüyorum.
Bence Sucuoğlu dışındaki adaylar, seçimin ikinci turu için uğraş veriyorlar. Şayet bu iş birinci turdan sonlanırsa bu fırtına da dinmiş olacak.
Yine bir hususa parmak basayım...
Ne kadar acıdır ki, alışan can durmaz. Öyle bazı kaşarlanmış eski politikacılar bu gibi seçimlere ellerini sokarlar ve “ille de filana oy veriniz” derler. Ne kadar ayıp, ne kadar seviyesiz.
Halbuki eski politikacılar, genelleme içinde söylüyorum... Bir kenara çekilseler ve efendice bu yarışı izleseler, daha bir kabul görecek toplum karşısında. En azından “Filan eski politikacı, onuru ile bir köşeye çekildi, bütün adaylara eşit mesafede duruşa geçti. Buna saygı duymamak elde değil” derler.
Bilemiyorum...
Fısıltı gazetesi devamlı üretiyor. Yine birilerinin eli dolanıyor UBP’nin içinde. Dolansın canım. Hani derler ya...
“Eski çamlar bardak oldu” diye...
Evet eski çamlar bardak oldu. Artık delegeler kimsenin tesiri altında kalmadan kararını çoktan verdi bile, bana göre.
Her ne ise... UBP Kurultayının bitmesine iki bir gün kaldı, şayet bugünü de saymazsak. Yani UBP Başkanlığını kazanan kişinin belli olmasına, çok zaman almayacak.
Jüri, bütün oyların tasnifini yapacak, sonra da oyları sayınca, çıkan sonucu açıklayacak. İşte o oylardır partinin kaderini belirleyecek olan.
Her zaman olduğu gibi parti meclisinin sayımı sabahlara kadar uzar gider. Parti meclisi seçimi de bayağı heyecanlı ve hareketli geçer.
Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar. Delegeler listeye bakarak gönlündeki aslanları parti meclisine gönderecek.
Her ne ise... Biraz daha sıkın dişinizi. Neticeye az kaldı. Bence ak koyun, kara koyun, Pazar akşamı belli olacak.
Önemli olan temiz ve şaibesiz birisinin parti başkanlığına getirilmesi ve dolayısı ile temiz bir parti meclisi oluşmasıdır.
Şu anda muhalefetin gözü kulağı bu kurultaydadır. Haklı olarak memleketin siyaset profilini ortaya koyacak olan da bu seçimlerdir.
Artık bize, “Hayırlısı olsun” demek düşer.
Ama yine de son sözümüzü söyleyelim.
“Bu akşam dağlar Mehmetali çağıracak.”