Kimiler batılılık, kimiler çağdaşlık derler adına.
Esasinda "Aydınlanma Çağı"dır adı, Onsekizinci yüzyılda. Çünkü aydınlanan , tek bir varlık vardı dünyada O da insan.
İnsandı aydınlanan. İlimde,felsefede,sanatta... Çok önemli bir olaydı aydınlanma.
Sanki insan beyni kaldırılmıştı rafa bu yüzyılda, çok büyük bilgin ve filozofların, dokunuşlariyla...
Yep yeni bir beyine kavuşmuş oluyordu insan. Kurtulmuştu insan, orta çağın dogmalarından. Çünkü insan beynini tutsak yapmıştı dogmalar, marazi obsesiyonlar...
Ve bu yüz yılın aydınlığinda, insan beyninini tutsak yapan dogmatik tutkular, terkedildikten sonra özgür düşünce doğdu ardından. Ve özgür oluyordu artık insan.
Haliyle tarihte ihtilaller oldu bu yüzyılda.. Totaliter rejimler darbe aldı Fransız ihtilali ile.
Siyasi özgürlükler öne çıktı ardından. Demokrasi artık önem kazandı bu dönemle birlikte.
Zaten ilkçsğdan itibaren, demokrasi yakışıyordu insana... Bir sanayi devrimi yaşandı batıda Kapitalizm,sosyalizim tartışılmaya açıldı bu asırda. Ve bu sistemler, düşünce ve eylem düzeyinde hala tartışılmakta...
Aydınlanma akımı kalmadı bunlarla... Yansıdı edebiyata ve sanatlara da.. Özgürleşme değişmeyen ilke oldu onlara da.
Özgürce kullanılmaya başlandı kalemler de,fırçalar da... Kanımca çağdaşlaşma gerçekleşebilir İlle de tarihin aydınlanma çağını çok iyi öğrenmekle.
Öğrenmek de yeterli olmaz bence... Batıda olduğu gibi beyin naklini başarmak lazım çağdaşlaşmak adına. Mümkün değil çağdaşlaşmak doğulu kafalarla....