Çözüm Geçmişi Aratmamalı

Var mı öyle bir toplum ki Ne yaşarsa yaşasın konu eğer mutluluksa, huzuru geçmişte arayan.
Aile ,arkadaş,sevgili ve komşu sevgisi konu edildiğinde, ah be kardeşim diye sözlerine başlayarak ille de geçmişi hatırlatırlanması ne kadar anlamlı. 
Güven duygusu hakkında bile ilginçtir geriye dönük anılar.
Vaktiyle yasa gereği öğleyin bir kaç saatlığına dükkanlarını  ķapatırdı esnaflar... Bazı esnaf sırf temelli olarak kapanmadığını ifade etmek için bir sandalye koyardı dükkanın giriş kısmına...
Ve o sandalyeyi gören müşteriler asla girmezlerdi o dükkanlara. Bir de yaz gecelerinde  gecenin serininden yararlanmak için, kapatılmazdı pencereler,kapılar.
Tabii bunlar toplumlararası gerilimin Olmadığı dönemler için geçerli. Fakirlik vardı,zar zor geçinirdi insanlar buna karşın pek fazla şikayetçi  olmazkardı yaşamlarından.
Toplumda az da olsa zenginler olsa da sınıf farklılıklarından dolayı huzursuz olmazdı insanlar... Feodalizmin mutluluğu diyebilmek yanlış olmaz eski yaşamla ilgili olarak.
Halen Kıbrısın insanları bir geçiş dönemini yaşamaktalar. Geleceğin nasıl şekilleneceği belirsiz. Ancak gelecek nasıl şekillenirse şekillensin birey ve toplumların güven duyguları ve güvenlikleri esas.
Ortak dilekler uzun ömürlü  bir barışın oluşması. Dış tahriklerin etkilemiyeciği bir huzurun kurumlaşarak var olması.
Ama ille de halk veya halkları müreffeh kılacak istikrarlı ekonomik bir düzenin sürdürülmesi. Umudum geçmişin güzelliklerini anımsatmıyan, buna karşın hakedilen daha güzel  ve daha huzurlu sosyal ve siyasal bir ortamı yaratacak en uygun çözümün  bu güzelim ülkede geçerli kılınmasıdır.