Yıllar yıllar önce hatta yüzyıllar önce Anadolu bozkırında ve emin olun Kıbrıs adasında ve dünyada Türkçe konuşulan hemen hemen her yerde, köylüler kendi aralarında bir anlaşmazlığa, bir kıyasa düşmüşler, köylülerden bir köylü 1 dönüm arazisinden belli miktarda buğday almış, başka bir köylü de 1 dönüm arazisinden,  diğer köylüden daha fazla buğday aldığını iddia etmiş ve köy bu iki iddia ile çalkalanmış günlerce.
Köyün bilgesi, köylüler iki kampa ayrılınca olaya el koymuş ve tartacağız demiş, iddiaların sonu ancak buğday hasatlarını tartarak, tartıştırarak buğdayları alınabilir, demiş.
Tartmışlar ve tartışma o köyde bitmiş.  O köyde ve o konuda  o yıl için bitmiş ama…
O gün bu gündür tartışıyor Türkçe konuştuğundan emin olanlar, halâ anlayamadılar bilge köylünün iddia sahibi iki köylüyü değil de buğday hasadını tarttığını, tartıştırdığını.
Süt ne renktir diye sorsam yukarda yazdıklarımdan sonra.
Evvet bildiniz beyazdır.
Peki sütün yoğurdun rengi nedir diye bir devlet meselesi olsa ne olur acaba.
Solcunun yeminlisi, devrim yapacağına dair ant içmiş olanı,  süt beyazdır dese, sağcının önde gideni, en en milliyetçisi ne der acaba.
Cumhur ölçüyü kaçırdın, saçmalıyorsun demeden önce sevgili okuyucu, memlektimizde kendini sağcı diye tanımlayanlar ile solcu diye tanımlayanlar arasındaki tartışmaları hatırla.Misal ;  sağcı diye ünlenen partiler serbest piyasa ekonomisi diye bir saçmalığı ekonomik yaklaşım diye ortaya sererken aslında kendileri de tüccara ticarete seriliyor da kendilerini solcu diye tanımlayan partilerin de ekonomi adına daha farklı bir plan ve projelerini ortaya koydular mı bunca yıl.
Bir dur ey okuyucu, bir nefes al ve söyle
Süt beyazdır- hayırrr süt beyazdır tartışmasından çok mu farklı Kıbrıs sorununun çözüm tartışmaları.
Ve giderek, daha da kötü nerdeyse felâket boyutunda bir cephe alma tartışması var içine sürüklendiğimiz.
Süt beyaz, evet öyle de, bunu söyleyen Türkiye kökenli ise Kıbrıs kökenlinin itirazı ne.
Süt beyaz, evet öyle de, bunu söyleyen Kıbrıs kökenli ise, Türkiye kökenlinin itirazı ne.
Yüz yıllar önce köylüler, buğdayı tartmış-tartıştırmış sonuca bağlamış.
Biz 2023 de buğday ‘üretenler’ olarak,  tartışıp duruyoruz ve yağmurdur, rüzgârdır, börtü böcektir, gelip yok ediyor tartacağımız buğdayı.
İşler, projeler, planlar ne zaman tartışacak.
Yoksa bin yıl daha ‘ biz yönetmeliyiz çünkü solcuyuz’, ‘hayır biz yönetmeliyiz çünkü sağcıyız’ abuk tartışmasını mı yapacağız.
Üstelik bizi felâkete götüreceği tartışmasız kesin olan Kıbrıslı- Türkiyeli tartışmasını tırmandırarak.
Kıbrıslının yoğurdu beyaz, Türkiyelinin yoğurdu da beyaz
İyi de ortada yoğurt yok. Yoğurt yapmadan benim yoğurdum beyaz tartışması abes.
İyisi mi bu tür tartışmalara tiryaki olanlar ‘ kim daha uzağa işer’ tartışması yapsınlar kendi aralarında ve tenhalıklarında