Atılmadı.
Düştü.
KKTC ye düştü.
Boş araziye düşen S 200 füzesinden söz ediyorum. Şükürler olsun ki yerleşim bölgelerine düşmedi.
Suriye ordusu İsrail uçaklarına nişan alarak atmış, hangi nedenle olduğunu bilmiyorum, ilgilenmiyorum da, isabet ettirememiş ve menzili dolunca da düşmüş işte.
Ucuz atlattık.
KKTC de yaşayan ve elbette ki başka herhangi bir devlette yaşayan her bir insanın titizlikle üstünde durması gereken bir konudur, ülkelerine, devletlerine, kafalarına füze atılacak, yanlışı, aptallığı yapmamak.
Biz yapmış mıydık. Yok hayır yapmadık.
Abuk nedenlerle savaş halinde olan iki devletten biri, diğerinin savaş uçaklarının saldırısını engellesin diye atmış, tutturamayınca da füze bizim ülkede patlamış.
Yazı yazarken, klavyenin a tuşu yerine z tuşuna basmış olmak kadar basit ve yapılabilecek bir hata.
Aması şu.
A tuşu yerine Z tuşuna basarsanız, azgın yazmak yerine zzgın yazmış olursunuz. Kimseye bir zararı olmayacağı gibi geri alıp, a yerine a yazmak da kolay ve basit.
Tam ayni boyutta bir yanlışlık, bir hata, bir dalgınlık, konsantre eksikliği ya da kasıt nelere yol açabilir düşünmek bile etmek istemiyorum.
Bir de utanıp sıkılmadan şişede durduğu gibi durmaz derler güzelim rakı için.
Şişede nasıl durduğu ve içince neler olduğuna insanlık tarihi şahittir, Rakı şişede durmadığı gibi durararak kitlesel katliamlara yol açmamıştır tarih boyunca.
Ya füze öyle mi.
İsabet etse bir belâ, etmese başka belâ.
Silahın bombanın akıllısı, akılsızı olmaz ve hiç biri de depoda durduğu gibi değildir.
En iyisi biz onların depolanmasını istemeyelim karşı çıkalım.
Hayır deylim.
Ne S 400 ne de patriot, ne F 35 ne de mig bilmem kaça ihtiyacı yok hayatın.
Hayat yeşil ister, al sarı mor.
Zeytin mersin kavak çam çınar nar