Devlet / devletler hükümetin / hükümetlerin oyuncağı değildir. Emir eri de değildir, otur arap kalk arabı hiç değildir.
Yüzyıllar önce United Kingdom Kralın Kraliçenin mülkü hatta oyuncağıydı, Oasmanlı Devleti Oamanlı hanedanının mülküydü
Daha yakın zamanlarda seçimlerin de yapıldığı bir ortamda palazlanmış olmasına karşın Hitler Almanya devletini kendi özel makineli tüfeği, süngüsü tankı topu gibi kullanmıştı ve Mussolini de İtalya için aynı şeyi yapmıştı.
Yunanistan Kralı’nın Yunanistan’ı kendi tapulu malı zannetmesinden dolayıdır ki Yunanistan çok kanlı bir iç savaş yaşamak zorunda kalmıştı.
Aradan yüz yıllar, on yıllar geçti, insanlık çok acılı tecrübeler yaşadı ve geldik devletin / devletlerin bu gününe.
Bu gün artık devlet / devletler hükümetin / hükümetlerin oyuncağı, malı, emir eri kumar masasına basacağı pulu / fişi değildir.
Bütün seçilmişlerin ve bütün seçilmişlere oy veren seçenlerin en erken zamanda öğrenip anlaması gereken hakikat şudur ki ; devletler işleri yönetmek için halk tarafından oluşturulan en üst düzeydeki gönüllü birlikteliktir, devlet işleri organize etmek için vardır ve hükümetlerin asıl ve nerdeyse tek görevi de işleri yönetmek ve yönetirken de akılcı adaletli davranmak zorunda olduklarıdır.
Hükümet olanların, hükümet olmayanlardan % 5 daha çok oy alması onları memleketin ve devletin her halini her sorununu ve sorunların çözümünü bilir durumuna getirmez.
Hükümet üyeleri bilmelidir ki,  misal : bir köprü söz konusu olduğunda mimarlık mühendislik eğitimi almamış birinin, seçime katılmamış bir mühendis kadar hatta mühendisin % yüzde 1. Kadar bile söz hakkına sahip değildir olmamalıdır, onun görevi köprü yapımının gerekli olduğuna dair her kesin bildiğini fark etmek ve köprü yapımı için gerekli parayı sağlayarak köprü yapma görevini mühendise vererek kenara çekilmektir.
Günümüzde demokrasi BİLGİNİN İNSİYATİF SAHİBİ OLMASI olarak değerlendirilmelidir.
Yine misal : iki şehir arasında bir yol yapma kararını elbette hükümet alacak ve finansını da sağlayacaktır ve fakat yolun güzergahı hakkında söz sahibi olmak gibi bir hakkı yoktur hükümetlerin olmamalıdır.
Bir misal daha hükümet okul yapmakla mükelleftir ve derslerin hangi dersler olacağına eğitimciler öğretmenler karar vermeli bakanlık da onaylamalıdır
Elbette ki şu da var.
Bir halkın bir milletin gelecek on yıllarını hatta yüzyıllarını belirleyecek kararları hükümetler, başbakanlar devlet başkanları padişahlar krallar tek başlarına alamazlar.
Ben yüzde şu kadar oy aldım benim dediğim dediktir çaldığım düdüktür diyenler için ona oy vermemiş % 48 – 49 insanın söz hakkı yoksa sadece kendine oy verenlerin cumhurbaşkanı başbakanı kralı olmayı sindirmiş demektir ki bu da demokrasi değildir. Demokrasilerde % 1’in de söz hakkı vardır