Aşk dokunmaktır demektedir bazı düşünenler, ama ben böyle düşünmemekteyim ...
Dokunma tecelli etmeden, önce doğar aşk birbirlerini sevenlerin kalbinde .. Genellikle bakışlarla başlar. aşk denilen yüce duygu. Gözlemler de bunu teyit eder. Dokunmakla aşkın bir alakası yok Dokunmak bir ihtiyaç olabilir bazan sevgi veya muhabbet gereği ile.
Örneğin sevimli bir bebeği kucağa almadan onu kucaklamadan vs dokunmadan parlak tenine okşalamadan hatta bebeği sevgi ihtiyacınızı gidermeolası değil.
Bazan da yakinen sevdiklerinize dokanma arzunuz da oluşabilirBu da doğal ve normal bir temayüldür. Kucaklaşabilirsiniz yakınlarınızla özleminizi tatmin ermek için. Ancak aşkı tanımak, veya tanımlamaksa niyetiniz her halde her şeyden önce ruhun aynası denilen gözler anlamlı olarak buluşmalı bu şart.
Aşk duygusunun oluşmasından önce. Ve elektiriklenmeli bedenler istemsiz olarak. İşte o zaman aşk denilen yüce duygunun belirdiğini düşünmek mümkün olur. Bu arada kalbin atışlarını duyarsınız nerdeyse aşık olurken. Böylece çimlenmeye başlar aşk yüreklerde ...bir aşkın doğuşunu müjdelemek amacı ile.
Bedensel tutkularla veya göstermelik dürtülerle aşk arasında bir nedenselliğin olabilmesinin düşünülmemeli kanımca. Aşk dokanmaktır diyenler bence düşünmeliler sanırım belki bir kez daha.