Gözleri var herkesin.

İş ki kendi gözlerini bilesin, neye nasıl baktığını nasıl bakacağını bilesin ve süzesin.

Ali ile Veli’nin ne baktığı ne bakacağı ne de gördüğü aynı değildir, olmamalıdır.

İki kişi aynı şeyi görüyor ve gördüğünden aynı sonucu çıkarıyorsa ya biri fazlalıktır ya da kör.

Kör dediğim fiziki değil kimyasal.

Ekmeğe hor bakma saçmalığına sahip,  kendini böyle eğitmiş insanlar var elbet dünyamızda sayıları az da olsa. Ekmeğe nasıl bakar aç, ya tok nasıl bakar, fakirin ekmeğe bakması ve baktığında ne gördüğü ile zenginin gördüğü aynı mıdır.

Anne ile baba aynı evlada bakınca benzer şeyler görür de aynı şeyi görmez göremez.

Hastalığa bakışı hastanın benzer mi hiç bakışına doktorun

Makinistin otomobile bakışı ile otomobili arızalanmış insanın bakışı aynı mı, otomotiv sanayinde emeğini kiralayarak çalışan ile sektörün patronunun bakışı aynı mıdır üretim sürecine ve otomobile

İşçi nerden bakar hayata ve patron nerden

Evet,  ortada bir yöntem ve yönetim sorunlar yumağı vardır da hangi partinin nasıl baktığı, ne gördüğü nasıl sonuçlar çıkardığı ve çözümler için ne düşündüğü neler eyleyeceği aynı olsaydı partilere ve giderek partililere,  seçmenlere ve seçimlere ne gerek kalırdı.

Yeniden bakın dünyaya hayata ve tabiata.

Yeniden görün ve bu kez artık kendi gözlerinizle, kendiniz hayatınız için bakın.

Hayır,  sizin sorununuz yukardan uzaktan bakılınca, görüldüğü gibi değildir o yüzden görmüyor sorunlarınızı sizden daha yukarıdaki bir hizada toplanmış bakıp duranlar.

Kendi sorunlarınıza kendiniz olarak bakıp çaresini aramak vaktindesiniz ve zaten tuzu kuru devletler dışındaki devletlerde var olan,  kurulmuş olan örgüt ve partilerin var olma kurulma sebepleri sorunları tespit edip çözüm yollarını bulmak iken, tuzu kuru devletlerin partilerinin varlık sebebi de şekeri suya düşmüş halkların,  şekerlerini sudan çıkarıp da demli çaya katmalarını engellemek ve kendi sağlıksız şekerlerini onlara satmak değil midir.

İnsanoğlu insanoğluna muhtaç,  bu sorunlar için de sorunların çözümü için de böyle.

Benzer sorunlar yaşanıyorsa benzerler toplaşır ve sorunun üstüne gidip, hep beraber gidip çözer.

Hasta için farklıdır hastalık ve doktor için farklı ama her ne kadar da hastaneler de doktorlar için başka bir şey,  hastalar için başka bir şeyse de aynı hastanede buluşup hastalığı ortadan kaldırmak gibi bir asgari müşterekleri vardır.

Hayatın pek çok alanında da bu böyledir, ihtiyaçlar birleştirebilir güçleri ve insanlar kendileri kalarak yarınlara varırlar.

Ortadaki sorun zengin için başka fakir için başka olduğu gibi, Kıbrıs sorunu da Elenler için başka Türkler için başka değil mi.

AKEL  Anastasiades ile aynı şeyi görmüyor da; kimileri nasıl olur da AKEL ile aynı şeyi gördüklerini sanır.

Tüzel kişilikler de aynı şeye, aynı şekilde bakıp aynı sorunu ve aynı çözümü görmezler göremezler, gördüğünü sanan yanılır.

Asgari müşterek Kıbrıs adası ise,  aynı adada dost iki devletin işbirliği AKEL’in de işine

 yarayabilir, doyumsuz arsız gözle bakmaktan vazgeçebilirse.