Düşünmeye Gerek Yok Mu

Sizin düşünmenize gerek yok demek değil mi yapay zekanın kendisi ve etrafında yürütülen kampanya.
 Bakın biz sizin yerinize sizin sorunlarınıza da şıpın işi çözümler ÜRETİYORUZ, siz sorunlarınızı ve çözümleri için o güzel kafacıklarınızı yormayın, bizim yazılımlarımız her derdinize devadır, siz FİFA 2024 konsol oyunu ile çocuklar gibi eyleşin bu sayede her biriniz Ronaldo, Messi olma lüksüne de kavuşur arkadaşlarınıza hava atarsınız. O kadar da değil savaş oyunları da cabası.
Emperyal merkezler erişkin insanları da oyun müptelası haline getirip kendilerine ve hayata yabancılaştırırken ola ki birileri çıkıp da tabiatın ( Allah’ın ) insanlara sunduğu diğer canlılara göre daha gelişmiş olan beynini kullanarak okur, araştırır düşünür bulur uygular çözer ve daha güzel bir yarını kurar tehlikesine karşın yapay zeka üzerine çalışarak insanları otur maymun kalk maymun, benim bir üst akıl olarak dikte ettiklerimi uygula diyor.
Ve ne yazıktır ki büyük çoğunluk da sustalı maymun misali hazrola geçip emirleri uyguluyor.
Bir düşünün adına sit com dedikleri şey nasıl oldu da bütün dünya televizyonlarını işgal etti.
Gülme efekti diye bir uygulama ile seyredenlere işte burda güleceksiniz gülünüz diye buyuruyor ve ne yazıktır ki Türkan Şoray da Haluk Bilginer de ve Haldun Dormen de bu rezilliğe alet oldu.
Bu kadar da değil.
Acun Ilıcalı diye bir televizyon var uzaktan kumandalı survivörlü master chefli ve o ses Türkiye ve yeteneksiz-sinizli ve yok satıyor kapalı gişe oynuyor o kadar ki  her ne demekse, ben Kıbrıslıyım Türk değilim diye saçmalayanlar bile o ses Türkiye’nin esiri oluyor, kendini programın sahibi zannediyor ve dahi pahalılıktan dolayı tencereye koyup da kaynatmak için tavuk alamadıklarından bağıra bağıra şikayet edenler dahi master chef programının hastası olup, dünyanın en turistik mekanlarında çekilen survivorda hayatta kalma !!! mücadelesinde canla başla ajite oluyor.
Bu dünyayı işte böyle bir hale getirmeye çalışıyorlar ve entel dantel tayfası da kapılmış ve kaptırmış olarak sürükleniyor savruluyor.
İşin eğlence ve magazin boyutunu bir yana bırakalım.
Rahmetlik Lenin emperyalizmi kapitalizmin son aşaması olarak nitelendirmişti ya, rahmetlinin hafsalası teknolojik zıplamalara erişemediği için çip endüstrisini düşünememişti ve fakat kapitalizm çip zıplaması ile emperyalizmini geometrik ve astrolojik olarak katlayarak bir de algoritma sosu ile bulayarak insanlığın başına yapay zeka belasını sardı.
Bu durumda yapılması gereken şey yapay zekan rüzgarına hatta fırtınasına kapılıp savrulmak değil tam aksine Bertold Brecht’in A Kadir tercümesi ile  nazi generallerine dediği gibi ‘‘ Tankınız ne güçlü generalim /Siler süpürür bir ormanı /  Yüz insanı ezer geçer / Ama bir kusurcuğu var /İster bir sürücü /
Bombardıman uzağınız ne güçlü generalim / Fırtınadan tez gider, filden zorlu/
Ama bir kusurcuğu var / Usta ister yapacak / İnsan dediğin nice işler görür generalim / Bilir uçurmasını, öldürmesini, insan dediğin /  Ama bir kusurcuğu var / Bilir düşünmesini de ’’
Zekamızı kullanıp geliştirelim