Korumalıyız.
Kendimizi korumalıyız ve bu artık aciliyet arz ediyor.
Kendimizi korumanın ilk koşulu kendimiz kimdir sorusuna cevap aramak ve bulmaktır.
Tamam evet, Ahmet siniz, Devrim, ya da Çiğdem, Fatoş.
Fatoş’lardan hangisi Devrim’lerden kim.
Boy posunuz, kaş gözünüz, kıyafet ve kılığınız değil sorguladığım.
Kimliğinizi ne üzre inşa ettiniz.
Şunun bunun karısı kocası oğlu kızı olmak ile işaret ediliyorsanız, işaret edilen siz değil kocanız karınız babanız annenizdir hele bir tür de var ki, eşiyle de işaret edilmez zaten eşi de makamdan ibarettir.
Hangi taşı hangi taşın üstüne koydunuz.
Ol hikaye bundan ibaret.
Gördüğünüzü başka göz göremiyorsa bir örnektir, kim olmak için ve dediğiniz sözü başka da biri demiyorsa bir söz demiş olursunuz.
Duvar mı örüyorsunuz, kendinizi de katın işin içine, öyle ki bu duvarı Hasan Holâsto Usta ördü desinler.
Ben diyorum ve ne yazık ki, başka kimse bizi bu günlere taşıyan atalarımızdan, ustalarımızdan, öğretmenlerimizden, doktorlarımızdan ve diğerlerinden söz etmiyor.
1920 li yıllarda Şekspir oyunları sahneleyen geçmişimiz inkâra yeltenilerek, tiyatro benle- bizle başladı demeye getiriliyor, bir yandan lise bandosunu kurup yöneten, bir yandan da hem mücahitler bandosunu hem de polis bandosunu kurup geliştiren Zeki Taner’i anan kaç kişi kaldı ki.
Büyük bir şair olan ve daha yirmisinde Dillirga’da şehit olan Süleyman Uluçamgil’in LTL mezunu olduğunu, isterseniz inanmayın ben söyledimdi iki yıl önceki pilav gününde LTL müdürü ile edebiyat öğretmenine ve ekledimdi ‘ bir sonraki pilav gününüze kadar Süleyman Uluçamgil’in bir büstünü LTL bahçesine konduracağınızı umuyorum’ diye.
İki yıl geçti ve zaten beş dakika sonra unutmuşlardı.
Şehit Tuncer ilkokulu müdür öğretmen ve öğrencileri, Şehit Tuncer Öğretmenin kim olduğunu biliyor mu. Okulda anma ve tanıtma saygı günleri niye yapılmıyor.
Kendimiz kimiz ve niye kendimizi korumalıyız.
Edep ya huuu