Futbol maçı yapmak ya da yapamamak asla ve katiyen hayati öneme haiz değildir.
1961-1962 sezonunda KOP liginin şampiyonu olan Omonia ve veya Apoel, hiç de rencide olmamıştı KTFF liginde Çetinkaya’nın şampiyon olmasından.
1960 da kurulan KC de 2 ayrı futbol ligi vardı.
Sonra olanlar oldu
Makarios ve çetesinin bile isteye Yunanistan’a bağlayabilmek için KC yi başlattığı savaşla, Kıbrıs türkleri bir çok şeyi yapamadıkları gibi futbol da oynayamamışlardı birkaç yıl boyunca. Can pazarı olan 64-65-66 yıllarında hiçbirimizin umurunda bile değildi maçların oynanamaması, KTFF nin faaliyetlerine devam edememesi. Kuşatma altında sürdürmek zorunda bırakıldığımız o yıllarda, az biraz nefes alma durumuna gelir gelmez, önce koşulların gereği bölükler arası ligler adı altında ve akabinde de KTFF nin yeniden organize olabilmesi ile normal liglerimizi yeniden oynamaya başladık.
Sonra mı
Uçurum stratejisi diye özetlediği hayata dair duygularını törpüleyememiş olan kanlı maestro Makarios, yeniden ve 3 kez Enosis kalkışmasını örgütlemiş, 15 Temmuz 1974 darbesi ile adayı bir kez daha kana ve türk rum gençleri ile türk ve yunan askerlerini ölüme boğmuştu. ( evet iddiam o ki 15 temmuz darbesi bir Makarios kumpasıdır )
1983 yılında KKTC nin kuruluşunu bir kez daha fırsata çevirmek isteyen ve Kıbrıs türklerini adanın eşit sahibi görebilme erdemine asla varamıyacakları, defalarca uzattığımız anlaşma elini her seferinde OHİ diyerek tokatla karşılayarak artık kanıtlamış olan rum komşularımız, uluslararası tanınmışlığın verdiği geçici gücü kalıcı zannetmenin aptallığı ile bize hayatın her alanında ambargolar uygulatmaya başlamışlar ve devam ettirmektedirler.
Futbol maçı yapmanın hayati önemi olmadığını yazmıştım, tekrarlıyorum, futbol maçı yapmak hayati öneme haiz değildir ve fakat futbol gibi hayati öneme haiz olmayan bir oyunda bile Kıbrıs türklerine karşı futbol ambargosu uygulatmak ve bunu siyaset ve dahi devlet olmanın bir gereği zannetmek, bu zan ile yaşayanların aptallık ve düşmanlıklarının, bize karşı nefret duyguları ile dolu olduklarının önemli bir kanıtıdır.
Kıbrıs rum siyasetçilerinin bize uygulattıkları ambargoların varlığı ve sürdürülüyor olması, dünya sporunun ve hukukunun kendi kalesine habire İNSANLIĞA VE SPORTMENLİĞE AYKIRI olarak attıkları gollerdir.
İnsanlığa aykırı bu gol krallığı yarışmasında Kıbrıs türklerinin kalesine doğru OHİ naraları ile hücum eden zavallılar, size acıyorum.
Ve empati soytarlığına devam etmeyi hümanizma zannedenlerden de, Kıbrıs türk gençleri için hiç olmazsa futbol konusunda az biraz empati yapmalarını, empati kavramının gerçek anlamı adına nerdeyse boş bir umutla bekliyorum.