Federal bir devletin işlevselliği için, olmazsa olmaz koşulun tarafların kararlara etkin katılımı olduğunu, güzel, doğru kullandığı Türkçesiyle veciz bir şekilde anlatmıştı bir konuşmasında-demecinde Başbakan Tufan Erhürman, yıllar önce ve aylar önce defalarca.
Etkin katılım deyince, her allâme i cihan, kendi bireyciğinin ikbali için keyfince kullanmasının önüne geçmek için de ‘tek kanatlı kuş uçmaz, uçamaz’ diye pekiştirmişti.
Yıllar önce DEV-İŞ divan başkanlığı yaptığım iki genel kurulda, siyah takım elbiseleri ile davetli olarak bulunan PEO temsilcilerinin de ve elbette bizim profesyonel BARIŞ ESNAFLARININ gözlerinin içine gülerek bakarken söylemiştim aynı sözü ben de ‘tek kanatlı kuş uçmaz’ diye. Çok güzel ve çok çok özel, gerçekten özel bir gündü.
Bu genel kurulların ikincisinde, DEV-İŞ binasında yapılanında siyah takım elbiseli adamlar, davetli oldukları toplantıyı kendi hitaplarından sonra terk edip gitmişlerdi.
Divan başkanı olarak, toplantımız henüz bitmedi nereye gidiyorsunuz yoksa bizi dinlemek için değil sadece biz sizi dinlemeliyiz diye mi gelmiştiniz diye sorduğumda da, genel kurulda bir hoşnutsuz hava hasıl olmuş ve birisi kulağıma eğilip, çok acil işleri var onun için gitmek zorunda kaldılar demişti.
Anıdır işte yazdık geçelim.
Başbakan Tufan Erhürman, federasyonların işlevsel olması için tarafların etkin katılımı olmazsa olmazdır sözlerini kulağınıza küpe dereken, Anastasiades’in ne dediğine kulak vermeyin boşuna, tumarhanalık bir panhellen o.
Ama AKEL genel sekreterinin ne söylediği asla dikkatlerden kaçmamalı.
Hani sabah federasyon ile uyanıp gece federasyon ile yatan Andros Kipriyanu, Niyazi Kızılyürek Bey’in adaylığı üzerine sorulan bir soruya “Avrupa Parlamentosundaki 6 sandalyenin ikisi bize aittir diyemesin artık türkler diye Niyazi’yi aday gösterdik” şeklinde cevap verebilmiştir.
Al federasyonu ve başla şarkıya, “nerde gezer takyanos vur başına kazmayı” veya domatesin çekirdeği kırmızı kırmızı / kırmızı domatesin çekirdeği kırmızı.
Kıvırtmaya hiç gerek yok.
Bay bayan AKEL nasıl bir federasyondan yana olduğunu malum “iki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitlik’’ nakaratını aşarak açıklamalıdır.
Siyasi eşitlikten ne anlıyor. Etkin katılıma nasıl bakıyor, herbir kararda türklerin etkin katılımına onay mı veriyor yoksa 2004 de yaptığı gibi OHİ mi çekiyor.
KKTC hükümeti bu güne kadarki tutumu ile Kıbrıs sorunu konusunda çok akılcı ve barışçı davranıyor, etkin katılımlı siyasal eşitlikten asla taviz vermiyeceğini deklare ederek.