Cumhurbaşkanı Tatar: Kültür-sanat çalışmaları, medeni dünyada yerimizi almamıza hizmet ediyor Cumhurbaşkanı Tatar: Kültür-sanat çalışmaları, medeni dünyada yerimizi almamıza hizmet ediyor

Yaklaşık 30 yıldır Strasbourg’da gazetecilik yapan, gerek Avrupa Konseyi, gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını yakından takip ederek Türk kamuoyuna aktaran NTV’nin deneyimli muhabiri Kayhan Karaca, Avrupa Konseyi Delegeler (Bakanlar) Komitesi’nin kararını Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirdi.
“Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından alınan karar, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) hukuksal ve siyasal varlığı açısından önem taşıyor” değerlendirmesine bulunan Kayhan Karaca, TMK’nın, Avrupa Konseyi'nin de onayıyla kurulan ve AİHM'in gözünde Kıbrıslı Rumlar için bir tür iç hukuk yolu işlevi gören bir organ olduğunu hatırlattı.
“Kıbrıslı Rumlar siyasal nedenlerden ötürü bu organın Avrupa platformunda tanınmaması için çok uğraş verdiler, vermeye de devam ediyorlar” diyen Kayhan Karaca, “Kendi vatandaşlarının bu Komisyon'a başvurmalarını engellemeye çalıştılar ama olmadı. Binlerce Rum tazminat talebiyle AİHM öncesi TMK'ya başvurdu, birçoğu komisyon ile dostane çözümde uzlaştı” dedi.  
Zaman zaman TMK'nın işleyişinde özellikle hükmedilen tazminatların ödenmesi konusunda kimi aksamalar olduğunu kaydeden Karaca, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Hatta bu nedenle AİHM'e yeni Rum davaları geldi. Dolayısıyla TMK Strasbourg'da yeniden sorgulanır oldu ki, Kıbrıs Rum Yönetiminin istediği de buydu. Rock Ruby Hotels Ltd. dosyasında dostane çözümde uzlaşmaya varılıp ödemenin yapılmış olması ve davacı tarafın Strasbourg'a mektup gönderip ‘ben istediğimi aldım, dosyamın kapatılmasını rica ediyorum’ şeklinde başvuruda bulunması, bu açıdan çok önemliydi. 
Bakanlar Komitesi de elindeki veriler ışığında bu hafta dosyayı kapatma kararı aldı. Yani TMK işliyor mesajı verdi. TMK'nın fiilen işleyen bir organ olduğu Avrupa Konseyi tarafından yıllar sonra bir kez daha kabul edildi. TMK bu yolda devam ederse, Kıbrıslı Rumların AİHM'de yeni mülkiyet davaları açmalarının önü kesilmiş olur. Bakanlar Komitesi önündeki Kıbrıs davalarında Ankara'nın üzerindeki siyasi baskı azalır.  
Elbette tüm bunlar Kıbrıslı Rumlar açısından hukuksal olduğu kadar siyasal planda da bir darbe. Zira tezlerini Strasbourg'da kabul ettiremediler.
Fakat şunu da hatırlatayım: Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi gündemindeki Rum davaları bitmiş değil. Çoğunun icra süreci devam ediyor, önümüzdeki aylarda da edecek. Ayrıca Rumların Ankara'ya karşı kazanmış olduğu devletler arası dava kararı da hâlâ Bakanlar Komitesi gündeminde...”

Editör: Mehmet Kasimoglu