Bir sohbet esnasında estetik tıbbi ameliyatlar konuları konuşuluyordu..
Bir çoklarının görünümlerinin nerde nerdeye değişmesi....insanların beden ve çehrelerinin.Yüz,göz,kulak,burunlarının estetikle nasıl düzeltildiği...Tabii kimi estetikler organları fonksiyonel olarak tededavi edebilir.Yürümeyen ayakları yürür hale getirebilir......Çalışmayan elleri kolla çalıştırır.....Eksersizlerle,fizik tedavilerle yapılan estetik amaliyatların tamamlandığ daha nice vakalar.
Anladığımız kadarıyla sadece organizma,organ ve dokullarını kapsamamaktadır estetik olayı.Asıl amaç sağlıktır.İnsanı sağlıklıklı ve daha mutlu yapmaktır.
Asil amaç da bu değil mi.Acılı hayatı daha güzel hale getirnek.Hayatı ınsana daha güzel kılmak.Sosyal ilişkilerin daha düzgün olmasını sağlamak.İnsanı daha da güzelleştirerek daha mutlu yapmak.Çevresindeki sosyal prestijini artırmak.Bu da tibbın büyük başarısı değil de nedir.
Ve sonuçta konu gele gele eski anıları anmaya dayandi.
Bu konuya dair 60 lar yetmişler dönemi içinde olmus bir anımı değerli okurlarımla paylaşmak istedim.
Çok sevdiğim abim yaşlarında bir müdür muavininin odasında kahve sohbeti yapıyorduk.İsmi lazım değil rahmetli müdür muvini arkadaşımın.Allah rahmet eylesin.Nurlarda uyusun.
O sıralarda yaşı ellilerde idi.Meşakkatli bir hayatı olmuştu.Gençliğini hatırlamam ama arkadaşımı da hiç unutmam.Onu o hali ile anımsar ve ona rahmet okurum.
Saçları adam akıllı dökülmüştü onu tanıdığımda.Ama onu da hep öyle görmeye,öyle sevmeye alıştık.Konu geldi ve dayandı saç dökülmesine.Açıkçası kellik konusuna.
Bu konu açılınca şöyle bir fikra anlatmıştı bize ve hem gülmüştük fıkraya,hem de fikra şahsen beni çok etkilemiş,çok düşündürmüştü.Hala sırası geldikçe de anlatıyorum...Fıkra şöyle:Adamın saçları çok gür ve güzelmiş.Hatta eşi büyuk oranda kocasının saçlarına hayran olduğunu bile çevresine anlatırmış.Gel zaman git zaman.Arkadaşımın saçları hızla dökülmeye ve adam kelleşmeye başlamış.Kadına gelince bu akibete çok üzülüyormuş.Hatta zaman zaman bir köşeye saklanır ağlamaklı olurmuş.Bu esnada da kocası için yeni yeni saç şekilleri tasarlamaya başlamıştı bile.Ama bir türlü tasarılarından birini tercih edememişti bir türlüBir gün arkasını aynaya dönuk vaziyette kocası ilişmişti gözüne.
Ve başlamıştı tasarladığı saç şekillerini kocasının başında hayal etmeye.Ve en sonunda bu deneyim nasıl bir mutlulukla son bulmuştu.Kadın hiç çaktırmadan gidip kocasının tepesini öpmeye başlıyior.Hem de göz yazlaşları dökerek.
Ve ağzindan da şu laflar dökülüyordu o esnada,
"Kocacığım seni mevcut halinle çok...hatta daha çok seviyorum.Lütfen hep böyle ol." demiş ve o günden itibaren mutlu hayatlarını daha da geliştirmişler.
Onlar şimdi nerdeler,ne ederler kimseler bilmez.Ama her nerdeyseler Allah onları daha mutlu eylesin.