Bakır rengini almıştı gökyüzü güneş batarken ardından yıldızlar, girmişlerdi devreye, ay nöbete hazırlanırken...
Hiç değişmiyen kuraldı evrende bu olay değişmiycek de herhalde, sonsuza kadar...
Aylar doğacak her zaman güneşin batmasıyla, ve hüzünlenecek Ahmet Haşim gibi duyarlılar, akşamların başlangıcında oluşan böylesine eşsiz ve esrarengiz manzaralardan...
Bakırın esrarengiz rengiyle yarışacalar belki de, şair, ressam ve bestekarlar...
Akşamların bu muazzam manzaralarından insanlar esinlenmeyip de ne yapsınlar.
Nur Dede
Nur dede, nurdan dede, hiç unutulur mu tamı tamamına bir asırlık ömründe günümüzde bile.
Kabil mi zarar vermeden yaşamak dünyada bir karıncaya bile.
İşte böyle yaşardı yaşamını Nur dede...
Nur dede nurdan dede alında asıl adı onun Hulusi dede...
Bembeyazdı saçı, sakalı yur yumuşaktı kar gibi...
Tutamazdı insan kendini okşamak geçerdi içinden.
Öylesine duyarlıydı ki nur dede dikkatli atardı adımlarını ezmezdi karıncayı bile...
Nur dede nurdan dede o da her kes gibi fani idi nurdan yaratıldığını bilmesek bile günün birinde eceli geldi kasabamızın nur dedesi nurlara gömüldü nurlar içinde uyusun Nur dede...