Kavramları menfaatlerimiz doğrultusunda eğip bükmeye, işimize geldiği gibi kullanmaya hakkımız var mı.
Hak kimin umurunda diyorsanız, haksızsınız.
Eğip bükerek, çıkarımıza kullanarak kavramları geldik bu güne.
İş bir kavramdır örneğin ve maaş-ücret de kavramdır.
İş yerine maaşı ikame ettik biz hiç utanıp sıkılmadan. Bunu siyaset kavramını piç eden siyasetçiler başlattı ve biz de sarıldık ki perişan olmacasına.
Bizim partiye oy, bana da tercih verirsen sana, Eşine, evladına iş ahlâksız teklifi, çok küçük bir azınlık dışında ayni oranda ahlâk dışı bir kabul gördü.
Ve aday siyaset madrabazlarının ‘iş’ kavramını acımazsıca tahrif etmeleri ne yazık ki ahali tarafından da büyük oranda kabul gördü ve arkasından da, abuk yeni kavramlar girdi hayatımıza ‘adamına göre iş’ gibi. Oy satın alma-satma gibi.
Durgun suya atılmış taş gibi dalga dalga yayıldı, siyaset madrabazlarının başlattığı bu çirkin ve kirli yaklaşım, tüm partilere, sendikalara, kurum kuruluşlara ne yazık ki sirayet etti kanser gibi sardı hayatımızı.
Yeterinden bile çok bekledik kıpırdanmak için ve bilinsin ki, bu gün de kıpırdanmazsak, terliksi yaratıklara doğrudur günler.
’Hak’ diye bir kavram vardır ve bir de ‘menfaat’kavramı.
Hak kavramına dört elle sarılarak ve menfaat kavramını da 1960 yıllardaki konumuna iterek başlamalıyız hayatımızı yeniden kurmaya.
Toplu sözleşmeli sendikalaşmak hakdır örneğin ve fakat hak aramak, emeğin hakkını aramak olan saat başı ücret artışı talep edileceğine, bayram parası, elbise parası adı altında bir takım şeyleri talep etmek yanlış bir yola sürüklemek değil midir çalışanları.
Çöp toplamak, çop kamyonunda çalışıyor olmak, kurşun madeni etkisi altında çalışanlar için, sü,t yoğurt temini talep etmek yerine, yoğurt parası kadar para talep etmek ve bunu dayatmak, kabul etmek hak yerine parasal menfaatin peşine düşmek değil midir.
Son günlerin popüler açıklaması, futbol külüplerine 10 milyon para verileceğidir. Hiçbir külüp yok hayır, bunu yapacağınıza daha çok gencin, çocuğun spor yapması olanaklarını artırın demediği gibi, her hangi bir skor yazarının da, ‘ sayın başbakan siz bu yaklaşımınzla, külüplerin gençlerimizi spor yapmaya teşvik eder hale getirmiyor, tam tersine, getirebileceğiniz kadar 4. sınıf yabancı futbolcu getirin, parası devletten- bütçeden halktan demeye getiriyorsunuz ve sonuçta da kapalı açık şikeye de yol açıyorsunuz’ demedi niye.
Kendi hayatımızı kendi elimizle giderek kötüleşen bir hale getiriyoruz.
Buna dur demek kendi ellerimizde.
Kavramları doğru kullanarak başlayabiliriz. Başlamalıyız, bu bizim gelecek kuşaklara ve hayata memlekete karşı boyun borcumuzdur
İş, maaş demek değildir ve fakat ileyen demir ışiıldar misali, işleyen insan işinin emeğinin hak edilmiş karşılığını almak için ve alınca ışıldayacaktır