Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, “her şey yerli yerine oturduğunda NATO üyesi olabilmek için fırsat olarak kullanmak üzere ABD ile NATO üyesi sıfatı sunan üç düzeyde görüşüyoruz” diyerek Güney Kıbrıs’ın “NATO’ya giriş yörüngesinde olduğu” söylentilerini doğruladı.
Haravgi’nin “Başkan Ülkeyi Amerikan-NATO İttifakına Sürüklüyor” başlıklı haberine göre Hristodulidis yukarıdaki açıklamayı dün bir etkinlik çıkışında gazetecilerin, bir süredir kamuoyuna yansıyan bilgileri sorması üzerine yaptı.
Hristodulidis’in ABD ile bu yöndeki görüşmelerini Rum siyasi liderliğine bilgi vermeden gizlice yaptığına dikkat çekilen habere göre, RMMO’nun yükseltilmesine yönelik çalışmalara atıf yapan Hristodulidis “Türkiye’nin itirazı, RMMO’yu gerek yükselme gerek silahlanma ile ilgili birçok fırsattan men etmesi nedeniyle Güney Kıbrıs’ın NATO’ya üye olamadığını” söyledi.
Hristodulidis “caydırıcılık kabiliyetini artırmanın” en üst öncelikleri olduğunu da belirterek “bu nedenle gerek ABD ve NATO yönündeki gerekse hedefimizi başarmak için Avrupa Savunma Örgütü’nün birçok programına katıldığımız AB yönündeki her fırsatı değerlendiriyoruz. Coğrafik konumumuz gereği görece bir avantajımız var.” dedi.
Mari’deki (Tatlısu) “Evangelos Florakis Deniz Üssü” ve Baf’taki “Andreas Papandreu Hava Üssü”nü takviye ve yükseltme kararları olduğunu da hatırlatan Hristodulidis “bu çerçevede deniz üssü konusunda AB ile, hava üssü konusunda da ABD ile istişarelerimiz ileri aşamadadır. Bunu çok somut yapıyoruz. Bu yönde ABD’den de -kabul etmek zorundayım- çok olumlu bir karşılık görüyoruz, olup bitenlere bakınız.” İfadesini kullandı.
Nikos Hristodulidis “çok yakında savunma ve güvenlik -ve dahası- konularında, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirecek başka önemli gelişmeler de beklediğini” söyledi. NATO’ya üyelik başvurusu için şartların ne zaman olgunlaşacağı sorusuna karşılık ise “bu konuda ne kadar az konuşursak hedefimize o kadar yaklaşırız.” cevabını verdi.
Fileleftheros “Askeri Yükselme Fırsat Penceresi… Kıbrıs ABD ile Diyaloğu Aracılığıyla Savunma kalkanı Lehine Kazanmaya Çalışıyor” başlıklı haberinde ABD ile yükseltilmiş diyaloğun Rum Yönetimi açısından “RMMO’nun Türkiye karşısında savunma olanaklarını önemli ölçüde yükseltme fırsatı olduğuna” dikkat çekti.
Habere göre kamuoyundaki tartışmada NATO başlığı ağır basarken aslında şu anda üyelik söz konusu değil. Amerikalıların teknik bilgisi Rum tarafına, NATO üyelerinin sahip olduğu düzeyde fayda elde etme fırsatı veriyor. Bunlar, askeri düzeyde RMMO’nun caydırıcılık kabiliyetini yükseltecek ve Güney Kıbrıs’ın, ABD’nin bir müttefiki olarak bölgede oynadığı rolü yükseltecek faydalardır.
Rum yönetimi ABD ile diyalogla ve iş birliği yaparak, savunma kabiliyetini düşük tutmak isteyen Türkiye’nin çıkardığı siyasi ve diğer engelleri aşmak, fırsatları kaçırmamak istiyor.
Rum Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos Hristodulidis’in açıklamasıyla ilgili RİK’e yaptığı açıklamada “doğru çerçeveye” dikkat çekti.
“NATO meseleleri doğru bir çerçeveye oturtulmalı” vurgusunu yapan Kombos savunma kabiliyetleri konusunda ülkenin çıkarlarını ve korunasını öncelediklerine işaret ederek şunları söyledi: “ABD ile stratejik diyalog aracılığıyla yükselme, savunma ve güvenlik alanını kapsıyor, bunu çeşitli alanlarda derinleştirmek istiyoruz. Hem askeri malzemeye erişim ve personelimizin eğitimi açısından hem de altyapılarımızın uyumluluğunu, NATO ülkelerinin standartlarına olabildiğince yaklaştırmak açısından.”
AKEL, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’i ülkeyi Amerikan-NATO ittifakına sürüklemekle suçladı ve “NATO’ya üyelik tartışması Kıbrıs’ın çıkarlarına terstir” vurgusunu yaparak Rum Yönetimi Başkanı’nın bir dizi soruya cevap vermesi gerektiğine dikkat çekti.
Açıklamasında “Başkan Hristodulidis hedefinin, Kıbrıs’ın adım adım NATO’ya üyeliği olduğunu şahsen doğruladıktan sonra, tercihlerinin dayanağını ve nereye götürdüğünü halka açıklamak zorundadır.” vurgusunu yapan AKEL Hristodulidis’e şu soruları yöneltti:
“NATO’ya üyelik için izlediği politika ile Kıbrıs sorununun çözümüne nasıl hizmet edecek? Kıbrıs’ın şu ya da bu şekilde NATO’ya üyeliğini öngörürse BM Güvenlik Konseyi Kıbrıs sorununun çözümünü nasıl benimseyecek? Başkan’ın müzakerelerin Guterres Çerçevesi zemininde ve çerçevenin güvenlik başlığında öngördükleriyle müzakerelerin devamı açıklaması ile NATO ile ilgili açıklamaları uyumlu mu? İttifak, 5’inci maddesi gereği üyesi devletler arasındaki anlaşmazlık ve çatışmalara müdahale etmiyorken Kıbrıs nasıl Türkiye’ye karşı tahkimatını güçlendiriyor? Ülke NATO’ya bağlanır ve BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi güçlü dünya ülkeleriyle ilişkilerimiz dağılırken Kıbrıs nasıl jeopolitik açıdan güçlenecek? Hükümet Kıbrıs’ı Batı’nın saldırı üssü haline ve hedef getirirken ülkemiz güvenliğini nasıl güçlendirecek? Hükümet ittifaklar kurmak ile ülkeyi yabancı ordulara ve yabancı çıkarlara emanet etmek arasındaki farkı biliyor mu? Başkan’ın Kıbrıs ve NATO hakkında söyledikleri müzakerelerin yeniden başlamasına yalnızca zarar verir.”
Haberde Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’nın, Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğine Kıbrıs sorununu olumsuz etkileyeceği uyarısıyla tepki gösterdiği açıklamasının satırbaşlarına da yer verildi.
Alithia ise New York’taki gayriresmi yemekte uzlaşıldığı üzere Kıbrıs sorununda genişletilmiş konferans için gerekli çalışma ve ön hazırlıkların yapılması gerekirken Rum tarafında NATO’ya üyelik konusunda aleni bir tartışma başladığına dikkat çekti.
Gazete “bir uzlaşı haricinde hiçbir Amerikan hükümetinin Ankara’yı kışkırtmayacağı dikkate alındığında tartışmanın saflık olduğuna” vurgu yaptığı haberinde Hristodulidis’in ilgili açıklamasını aktardı.
Politis haberi “Başkan ‘NATO’ya Üyelik’ Başlığını Açtı” başlığı altında özetledi.
Hristodulidis “NATO’ya üyelik” başlığını açtı…
“Bu konuda ne kadar az konuşursak hedefimize o kadar yaklaşırız”
Bunlar da ilginizi çekebilir