Gündem

Hür-İş ve Türk-Sen, “İhtiyat Sandığı’na danışman kararını” onaylamaması için Bakan Gardiyanoğlu’na çağrı yaptı

İki sendika, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı

Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) ve Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (Türk-Sen), “İhtiyat Sandığı’na, aylık 8 bin Euro maaşla danışman alınması kararını” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde protesto etti. Sendika yetkilileri, kararı onaylamaması için Bakan Sadık Gardiyanoğlu’na çağrıda bulundu.
Hür-İş ve Türk-Sen’in basın açıklamasına iki federasyona bağlı sendika temsilcileri de katılarak, destek verdi.

-Bıçaklı
Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı yaptığı konuşmada, İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nda temsil edilen üyeler olarak kamuoyuna bu konuda açıklama yapma ihtiyacı duyduklarını belirtti.
“İhtiyat Sandığı devletin bir fonu değil, İhtiyat Sandığı fonu çalışanlarındır” diyen Bıçaklı, “Çalışanların alın terinden kesintilerle oluşuyor İhtiyat Sandığı’ndaki paralar… Onun için İhtiyat Sandığı fonundan bir Türk Lirası harcama yapılırken, 880 defa düşünmesi gerekir herkesin” şeklinde konuştu.
İhtiyat Sandığı’nda, bütün dairelerde, bakanlıklarda olduğu gibi dijital sistemde bir arşiv kurulacağını ifade eden Bıçaklı, bunun bir ihtiyaç olduğunu ve yapılması gerektiğini söyledi.
Eski binanın yanına yeni bina yapıldığını ve arşivin düzenleneceği şekilde hazırlandığını dile getiren Bıçaklı, ihaleye çıkılarak, satın alınan program ışığında arşivin düzenleneceğini kaydetti.
Arşivin düzenlenmesiyle ilgili işi Müdürlüğün sonuçlandıracağına dair İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu’nun kararı olduğunu ifade eden Arslan Bıçaklı, 18 Ocak’taki Yönetim Kurulu toplantısında, bir uzmanın danışman olarak alınmasının gündeme getirildiğini belirtti. Söz konusu toplantıda konunun değerlendirildiğini dile getiren Bıçaklı, 8 bin Euro maaşla bir kişinin göreve başlamasının istendiğini söyledi. Bıçaklı, tartışmalardan sonra kararın, işveren ve işçi temsilcilerinin oylarıyla 5’e 3 reddedildiğini kaydetti.
İhtiyat Sandığı Yönetim Kurulu kararlarının, Bakan onayladıktan sonra yürürlüğe girdiğini ifade eden Bıçaklı, kararla ilgili bir iade olmamasına rağmen 25 Ocak’ta yapılan Yönetim Kurulu toplantısında konunun yeniden gündeme getirildiğini anlattı. Bakan Gardiyanoğlu’nun da toplantıya katılımıyla tekrar oylama yapıldığını dile getiren Bıçaklı, “işveren temsilcilerinden birinin ikna olduğunu ve karara ‘evet’ dediğini, diğerinin ise çekimser kaldığını böylece 5’e 2, bir de çekimser oyla danışman kararının alındığını” söyledi. Arslan Bıçaklı, kendisinin ise seminerde olması nedeniyle toplantıya katılamadığını belirtti.
Böyle bir kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydeden Bıçaklı, "Cumhurbaşkanı’nın maaşının karşılığının 4 bin Euro olduğuna" dikkat çekti. Böyle bir karar alınacaksa ihaleye çıkılıp, teklif alınması gerektiğini belirten Bıçaklı, Bakan Gardiyanoğlu’na, “kararı onaylamayın” çağrısında bulundu.
Kararın onaylanmasının iki federasyon için grev sebebi olacağı uyarısında bulunan Türk-Sen Başkanı Bıçaklı, usulüne uygun olarak çalışmaların görüşülmesini talep etti. Bıçaklı, “Bizi çalışma barışını bozacak başka yollara yollamasın kimse” dedi.

-Serdaroğlu
Hür-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, “Türk-Sen Başkanı Bıçaklı’nın, Yönetim Kurulu toplantısında olmamasını fırsat bilerek, kararın alındığını” öne sürdü.
Serdaroğlu, “Danışmanlık hizmeti verecek kişinin Prof. Dr. Arif Sarı" olduğunu, "Sarı’yı telefonda bizzat aradığını ve Sarı’nın kendisine, ‘Ben 8 bin Euro gibi bir ücret talep etmedim’ dediğini” iddia etti. Bu konuda açıklama ve belge talep eden Serdaroğlu, böyle bir teklif varsa kamuoyuna açıklanmasını istedi.
“Suçlunun kim olduğunun ortaya çıkması gerektiğini” belirten Serdaroğlu, bir önceki ihale hakkında da bilgi talep etti. “Biz kimseyi hırsızlıkla veya sahtekarlıkla suçlamıyoruz” diyen Serdaroğlu, “Bu adam 8 bin Euro istemiyorsa, 8 bin Euro’yu kim alacaktı?” sorusunu sordu.
Kararın iptalini de istediklerini kaydeden Ahmet Serdaroğlu, “Bizim artık bu yönetime güvenimiz kalmadı. Getirecekleri konuyu oylama gibi bir lüksümüz yok. Çünkü neyi getirdikleri belli değil, altı boş” şeklinde konuştu.
“İhtiyat Sandığı’nın devletin bir kurumu olmadığını, işçilerin geleceği olduğunu” söyleyen Serdaroğlu, “Biz de işçilerin geleceğinin bekçisiyiz” dedi.