İç Ve Dış

Bütün hepsi doğru bildiklerinizin hepsi yanlış çıkarsa ne olur. Başınızı iki elinizin arasına alıp düşünmeye başlar mısınız.
Düşünmek her hal ve kârda iyidir ama sizin doğrularınızın yanlış çıkma ihtimali hiç yoktur değil mi.
Doğruların mı yanlış çıkma ihtimali var yoksa daha büyük olasılık yanlışı doğru olarak kabul ediyor oluşunuzda mı.
İnatçı mısınız.
İyi değildir inatçı olmak ısrarcı olun ama ikna olmaya da hazır olun.
Sadece birkaç yüz yıl geriye gidersek bir an için göreceğiz ki dünyanın tepsi gibi düz olduğu tartışılamaz bir gerçekti ( tam burada gerçek ile hakikat arasındaki ilişkiyi de hatırlayın )
Dünyanın tepsi gibi düz olduğu gerçekti ve fakat hakikat değildi nokta
Bütün bu girizgâhtan sonra beyazın ne kadar beyaz olduğuna dair kafa yormakta fayda vardır
Beyaz bejin yanında ne kadar beyazdır ve siyahın yanında daha beyaz değil midir.
Ne kadar da doğruydu iki bölgeli iki toplumlu federal Kıbrıs iddiamız.
O kadar doğruydu ki Rauf Bey’den tutun da Derviş Bey, Mehmet Ali Bey Mustafa bey ve muhatapları Makarios Bey ( aradakileri atlayarak ) Anastasiades Bey ve nihayetinde Hristodulis Bey’e kadar her ilgili ve yetkili hem fikirdi ve dahi garantör devletler ile ABD, SSCB, Fransa, Almanya ve Çin dahi fikirleri sorulmasa da Tanganika, Namibya, Sudan da federasyoncuydu.
Ne oldu .
Doğru bilinen her şey ama her şey yanlış çıkabilir anında ya da zamanla.
Federasyon anında yanlış bir ideydi gerçekleşmedi teoride ne kadar doğru isterse olsun hakikat olması olası değildi. Olmadı.
Bunu tarihe bırakalım da günümüze gelelim.
İki devletliliği canla başla savunanlar bunun doğruluğuna yemin verseler ant iselerde pratiğine baktığımızda bu doğruyu hakikate ulaştırmak için bir gayret içinde görünmüyorlar.
Bir başka devlet ile gel beraber devletler arası bir dostluk ve iş birliği anlaşması yapalım isteğini / hedefini gerçekleştirmek bu konuda hakikate ulaşmak için adına konuştuğunuzu iddia ettiğiniz devletin içini devletin organları ile doldurmanız gerekiyor.
İki devletli çözümün doğru bir çözüm olduğu tezi ancak ve yalnız KKTC’nin söylemden öte eylemde doğruluğunu gerçekleştirebilme ilk adımına bağlıdır.
Bir devletin hayat bulması onun hayati organlarının var olması güçlü olması ve devleti yönetenlerin o organlar karşısında saygılı davranması ile olasıdır.
Soruyorum devletin yetkilileri adalet ve hukuka, eğitim ve öğretime güçler ayrılığına demokrasiye ve halka karşı saygılı davranıyor mu.
Alın size zor bir soru daha Kıbrıs sorunu Kıbrıs Türkleri için bir iç politika sorunu mu yoksa dış politika sorunu mu.
İç içedirler cevabı için iç ve dış siyasette etkin ve samimi olmak şart değil mi