Zengin olmak idealist olmaya engel değildir.
Hem zengin hem idealist olunmaz ki diyorsanız hemen sorun kendinize idealist olmak mı istersiniz zengin olmak mı diye.
Zengin olmayanların hatta fakir olanların da idealist olması gereği vardır.
İdealist olmak nedir mi, bir sorun kendinize.
İdealim piyanist olmaktır ya da makinist olmaktır diyen çocuklar yoksa çevrenizde ve okullarda, bundan çıkarılacak sonuç çevrenizin ve okulların gereken misyonu üstlenmemiş hatta boş vermiş olmasıdır.
Çoban olmak da bir ideal sorunsalı olabilir, ressam, balerin, mimar, cerrah ya da astronot.
Benim idealim var deyip yan gelip yatılmaz.
İdeali olan çok çalışmayı göze almalıdır. Kara kalem benzetme yeteneği ve kıvrak bileği var diye resimleri beğenilen her hangi birinin ressam sıfatına erebilmesi için ressamlığı ideali olarak önüne koyması ve bu ideal doğrultusunda çok çalışması, bilgi ve görgüsünü artırması şarttır.
Sanatçı olmak diye bir ideali varsa beş beter çalışması ve feragat etmeyi de içselleştirmesi gerekir.
Makinist berber dülger röntgen teknisyeni veya tapu memuru, belediye memuru manav, herhangi bir meslek meslekler içinde ideali olmadı mı çocuğun gencin, ilerleyen yıllarda şimdi içinde debelendiğimiz ‘guru galabalığın’ sayısını artırmaktan başka bir fonksiyonu olamayacaktır maalesef.
İdealist bir öğretmen görmeyeli ( başta Ece öğretmen olmak üzere , birkaç tanesini ayrı tutarak yazıyorum) ne kadar zaman oldu.
Berber ya da kuaför olmak diye bir ideali olsaydı çocuklarımızın bütün berberler Türkiye kökenli dediklerimizden olur muydu ( bu asla bir ayrımcılık değil ve fakat hayata asılma babında mesleklere ve hayata bakış açımızla ilgili bir saptamadır)
İdeali olmalı her bir kişinin.
Eğer 1983 sonrasında KKTC Meclisinde idealist millet vekilleri olsaydı. Ah olsaydı. Bu günkü gibi mi olurduk.
İdealist vekillerin, bakanların varlığı idealist müsteşarlara, müdürlere, memurlara yol açmaz mıydı.
Öğretmeni ve anne babası idealist olmayan nesillerden idealist olmalarını beklemeli miyiz.