ADA GENELİNDE GEÇERLİ HUKUK SİSTEMİNE GÖRE ABDULLAH PAŞA VAKFININ  TASFİYE  EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Taner Derviş, Kıbrıs Vakıflar İdaresi Eski Genel Müdürü,  27 Eylül 2019
KKTC Eski Başbakanı Ferdi Sabit Soyer  24 Eylül  tarihinde basın yolu ile yaptığı açıklamada  “Maraş’ın sahibi olduğu söylenen Abdullah Paşa Vakfı’nın 1935 yılında tazminat ödenerek kapandığını” ifade etmektedir.
Sayın Soyer, Mustafa Haşim Altan’ın‘Belgelerle Kıbrıs Türk Vakıflar Tarihi’ kitabının 1267-1281 sayfalarında yer alan Abdullah Paşa Vakfı ile ilgili hileli uygulamaları aklamaktadır.
Sayın Soyer ayni kitabın1228-1233  sdayfalarında yer alan Abdullah Paşa Vakfiyesini gözardı etmiştir.  Abdullah Paşa Vakfiyesi Sömürge İdaresi döneminde çıkarılan yasalar ve günümüz yasaları ile de  tanınmaktadır. Hukuken tanınmış Vakfiyeye göre, Abdullah Paşa Vakfı Mülhak Vakıf statüsündedir.
Bu aşamda önümüzde iki belge var
Sömürge İdaresi yasaları tarafından tanınan Abullah paşa Vakfiyesi
Sömürge İdaresi Yoneticileri ile Vakıf Yöneticilerinin yaptığı hileli uygulamalar
Sayın Soyer, hileli uygulamaları Sömürge İdaresi döneminde ve günümüzde geçerli vakıf yasalarınının üstünde tutmakla, Kıbrıs Türk Halkının Vakıflardan kaynaklanan mülkiyet haklarını gözardı etmiştir. Sayın Soyer’in bu büyük yanılgısını düzeltmek amacıyla aşağıdaki tarihi bilgiler ve ilgili hukuk zemini kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.

KAPALI MARAŞTAKİ MÜLKİYET HAKLARI
Vakıflar İdaresinin Kapalı Maraş bölgesindeki mülkiyet hakları aşağıdaki belgelere dayanmaktadır.
; 22/12/1748 ; 10/11/1749 ; 6/6/1750 tarihlerinde tescil edilmiş Abdullah Paşa Vakfiyeleri tarihinde tescil edilmiş Lala Mustafa Paşa Vakfiyesi ve 14/2/1821 tarihlerinde tescil edilmiş Bilal Ağa Vakfiyeleri başlarında Sömürge İdaresi Tapu Dairesi tarafından isdar edilmiş 3,121 adet tapu kaydı.                                                                    
Kıbrıs yasaları tarafından tanınmış vakfiyelere göre Kapalı Maraş’taki arazinin tümü Mülhak Vakıf  statüsünde olan Abdullah Paşa Vakfına, Mazbut Vakıf Statüsünde olan Lala Mustafa Paşa Vakfına ve Mülhak Vakıf statüsünde olan Bilal Ağa Vakfına aittir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                          ADA GENELİNDE  AHKAMÜ’L EVKAF’IN  HUKUKİ  STATÜSÜ
Kıbrıs Vakıflar İdaresi, ada genelinde geçerli yasal ve anayasal düzenlemeler ile uluslar arası antlaşmalar temelinde güçlü hukuki bir zemine sahiptir.  Kuruluş tarihinden itibaren tarihin her döneminde Ahkamü’l Evkaf olarak tanımlanan vakıf hükümleri tanınmış ve geçerli olmuştur. Vakıflara ait mülkiyet ve tazminat hakları ada genelinde ve uluslararası platformda tanınmış beş  hukuki belge temelinde tespit ve teyit edilmektedir. Sözkonusu hukuki belgeler  ‘Sömürge Dönemi Yasaları’, ‘Kıbrıs Yasaları’, ‘1960 Kıbrıs Anayasası’, ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Kuruluş Antlaşması’ ve Uluslararası Antlaşmalardan   oluşmaktadır.                                                                                                                                                                                                                                                                                                
Kıbrıs hukuk sisteminde yer alan Anayasal ve yasal düzenlemelerin emredici kuralları vakfiyelerin gayrı kabili rücu olup vakfiyelerin iptal edilemeyeceğini ve değiştirilemeyeceğini, vakıfların elden çıkarılamayacağını ve devredilemeyeceğini, vakıflardan feragat edilemeyeceğini ve vakıfların sonsuza dek yaşatılmalarını öngörmektedir.
Temel Vakıf hükümlerinden örnekler aşağıda özetlenmiştir.

Gayrı Kabili Rücu İlkesi
Tescil edilmiş vakfiyeler gayrı kabili rücu olup vakfiyeler kurucuları tarafından dahi değiştirilemez, feshedilemez, ortadan kaldırılamaz.                                                                                                                                                    

Vakıfların Sürekliliği ve  Sonsuza dek Yaşatılmaları İlkesi
Tescil edilmiş vakıflar sürekli olup sonsuza dek yaşatılır.

Vakıfların Elden Çıkarılamayacağı , Devredilemeyeceği ve Vakıflardan Feragat Edilemeyeceği İlkesi
Tescil edilmiş vakıflar ve vakıflara ait kaynaklar kurucuları ve mütevellileri tarafından dahi hiçbir şekilde devredilemez, elden çıkarılamaz, miras yolu ile elde edilemez; vakıflardan feragat edilemez.                                                                                                                                                 

İstibdal İlkesine göre Takas ve Satış Şartları
İstibdal ilkesine göre vakıflara ait taşınmaz mallar salt vakfiye hükümleri temelinde eşdeğerde mal karşılığında satılabilir ve/veya takas edilebilir.                                                                                                                                                      

ABDULLAH  PAŞA VAKFI  İLE  İLGİLİ  YASA DIŞI  UYGULAMA
Sömürge İdaresinin baskıları sonucunda, dönemin Mütevellisine 10 yıllık gelir verilmek suretiyle Vakfın tasfiye edildiği iddia edilmektedir. 10 yıllık gelir karşılığında Vakfın tasfiye edilmesi Ahkamü’l Evkafa aykırı olup hukuken geçerli  değildir. Bu işlem,  olayın gerçekleştiği  dönemin Sömürge İdaresi Yasaları ile ada genelinde elan geçerli Kıbrıs Yasalarına aykırı olup, hileli işlem kategorisinde olduğu cihetle hukuken geçersizdir.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  

ADA GENELİNDE İŞGAL EDİLMİŞ  VAKIFLAR
Abdullah Paşa Vakfı ile ilgili uygulama Sömürge İdaresi dönemindeki hileli vakıf emlak işgaline ilişkin sadece bir örnektir. Kıbrıs hukuk sisteminde yer alan temel hükümlere rağmen, 1878-1960 Sömürge idaresi dönemi ile 1960-1974 Cumhuriyet döneminde, Kıbrıs tarihinin en büyük emlak yağması gerçekleştirilmiştir. Ada genelinde vakıflara ait yüz binlerce dönüm arazi, binlerce bina ve yüzlerce su kaynağı Rum Ortodoks Kilisesi, Rum belediyeleri, Rum okul komisyonları, Merkezi Hükümet, Kıbrıslı Rumlara ait şirketler ve Rum şahıslar tarafından işgal edilmiş ve bu bağlamda, Kıbrıs Rum Halkı ile sahip oldukları kuruluşlara haksız servet ve kazanç sağlanmıştır. İşgal edilmiş kaynaklar arasında Kapalı Maraş, Güzelyurt ovası, Limasol, Larnaka, Baf, Poli, Girne, Lefkoşa ve Karpaz çiftlikleri ile Ağrotur İngiliz üssü bulunmaktadır.

ESKİ  BAŞBAKAN SOYER’E  DÜŞEN  GÖREV  KIBRIS  TÜRK HALKININ VAKIFLARDAN  KAYNAKLANAN  HAKLARINI  KORUMAK  OLMALIDIR
Vakıfların kuruluş tarihinden itibaren, Ahkamü’l Evkaf ada genelinde geçerli hukuk sistemi ve uluslar arası antlaşmalar tarafından tanınmaktadır. Kıbrıs hukuk sisteminde yer alan Anayasal ve yasal düzenlemelerin emredici kuralları vakfiyelerin gayrı kabili rücu olup vakfiyelerin iptal edilemeyeceğini ve değiştirilemeyeceğini, vakıfların elden çıkarılamayacağını ve devredilemeyeceğini, vakıflardan feragat edilemeyeceğini ve vakıfların sonsuza dek yaşatılmalarını öngörmektedir. Bu bağlamda, dönemin Mütevellisine verilen 10 yıllık gelir karşılığında vakfın ortadan kalkması hileli bir uygulama olup  hukuken geçerli  değildir. Sömürge İdaresi döneminde birçok hileli yasa dışı uygulama ile ada genelindeki vakıflar işgal edilmiştir.
Kapalı Maraştki mülkiyet Abdullah Paşa, Lala Mustafa Paşa ve Bilal Ağa vakıflarına aittir. Ayrıca, Abdullah Paşa Vakfı üzerinden yapılan hileli uygulama ile Kapalı Maraş’taki tüm Vakıfların ortadan kalkması mümkün değildir. Kaldı ki Abdullah Paşa Vakfının tasfiye edilmesi hukuken geçerli değildir.                                                                                                                                      
Eski Başbakan Ferdi Sabit Soyer’e düşen görev, 1878 tarihinden itibaren hukuka aykırı olarak işgal edilmiş Vakıflar ile 1958-1974 döneminde Kıbrıs Türk Halkının gaspedilmiş sosyal, siyasal hakları ile zarara uğatılmış toplumsal mülkiyet haklarını meşru zeminde  savunmak olmalıdır.
Vakıflara ilişkin yapılan yanıltıcı yayınlara karşı açıklamalar ulusal ve uluslar arası veriler temelinde önümüzdeki günlerde geniş açıklamalarla kamuoyuna duyurulacaktır.