BM tuzak mı kurdu.
Anastasiedes her zaman yaptığı sözde kurnazlıklarından birine mi başvurdu.
Taraflar bir dostluk ve iyi niyet gösterisinde anlaşmışlar.
Buraya kadar herşey normal. ( doğal değil normal )
İyi de Anastasiedes’in çalışma ofisindeki görevli memur, elbette ki Anastasiedes’in direktifi ile, KKTC cumhurbaşkanlığı ofisini arayarak, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu gösteriye nasıl gideceğini niye merak etmiş.
Etmiş etmesine de niye köpürmüş aldığı cevapla.
Cumhurbaşkanları bu gibi yerlere forslu makam arabaları ile gider, bu bir gelenek, Akıncı tabiidir ki böyle gidecekti. Bunun başka türlü olmasını, aklı sinsiliğe işlese dahi Bay Anastasiedes de biliyordu.
Cevabını aldı ve hemen BM Barış kuvvetlerini arayarak, KKTC Cumhurbaşkanlığı forsu ile Pile- ara bölgeye gidecek olan Akıncı’yı taşıyan makam arabasının, Kıbrıs elen halkı tarafından inifialle karşılanacağını belirterek, Barış Gücü’nün bu infial karşısında zor durumda kalma olasılığının çok büyük olduğunu, konuyu yeniden değerlendirmelerinin gerektiğini bildirdi.
BM Barış Kuvvetlerinin yapacağı, yapabileceği başka hiç bişey yoktu.
Kendilerine, Anastasiedes veya ofisi tarafından bildirilen güvenlik endişesini bahane ederek, gösterinin ara bölgede olamıyacağını taraflara bildirdi.
Sözümona Akıncı zor durumda kalıp kabul edecek ve rum tarafındaki herhangi bir gösteriye giden herhangi bir azınlık mensubu olarak gitmeyi kabul edecekti.
Bunu kabul edecek ve Drogba ile selfi çektirirse hacı mertebesine erişeceğine inanacak az sayıda birey elbette vardır.
Akıncı , kendisinin de belirttiği gibi ‘ Kıbrıs türk halkının seçilmiş Cumhurbaşkanı ve Kıbrıs türklerinin eşitlik mücadelesinin müzakerecisi olduğunun bilinci ile oyunu bozmuş ve çok haklı olarak da gerekli saptamayı yaparak tartışmayı açmıştır.
Küçücük Pile köyündeki ara bölgede bile güvenlik sağlayamayan BM Barış Gücünün varlığı artık kendileri tarafından başlatılan bir tartışma konusudur.
Türkiye’nin garantörlüğünü tartışmaya açanlar BM Barış Gücünün bu İTİRAFI karşısında utanacaklar mı
Hayır.
Utanmak zor iş
