Kuzey Kore, Rusya saflarında savaşmak üzere asker gönderdiğine ilişkin iddiaların ardından ilk kez, Moskova yönetiminin "Kursk bölgesini geri almasına yardım etmek amacıyla" asker gönderdiğini açıkladı.
Kuzey Kore ile Rusya arasında 2024'te imzalanan "kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının" ardından Pyongyang yönetiminin Rusya'ya yaklaşık 12 bin asker gönderdiği tahmin ediliyordu.
Kuzey Kore Merkezi Haber Ajansının (KCNA) haberine göre, ülkenin Merkez Askeri Komisyonunun açıklamasında, ilk kez Rusya'ya asker gönderildiği doğrulandı.
Açıklamada, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un, Moskova yönetimi ile imzalanan anlaşma kapsamında "Rusya'nın Kursk bölgesini Ukrayna ordusundan geri almasına yardım etmek" amacıyla asker gönderdiği aktarıldı.
Rusya'nın Kursk bölgesini geri alma operasyonunun başarıyla sonuçlandığı ifade edilen açıklamada, kaç Kuzey Koreli askerin Rusya'ya gönderildiğine, kaçının hayatını kaybettiğine ilişkin detaylara yer verilmedi.
Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, 26 Nisan'da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e verdiği raporda, Kursk bölgesinin Ukrayna ordusundan tamamen kurtarıldığını bildirmişti.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ise Kursk bölgesindeki bazı ilçelerde askeri harekatını sürdürdüğünü açıklamıştı.
- Güney Kore, Kuzey'in Rusya'ya asker gönderdiğini kabul etmesini kınadı
Yonhap'ın haberine göre, Güney Kore Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada Kuzey'in, ilk kez Rusya'ya asker gönderdiğini teyit etmesi kınandı.
Pyongyang yönetiminin bunu kabul ederek "uluslararası toplumla alay ettiği" savunulan açıklamada, Kuzey Kore ile Rusya arasındaki askeri işbirliğinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ve BM Şartı'nı "ihlal ettiği" kaydedildi.
Açıklamada, Rusya ve Kuzey Kore'nin bu askeri işbirliğine son vermesi çağrısı yapıldı.
- Moskova-Pyongyang ilişkileri
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova ile Pyongyang arasında Haziran 2024'te imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının, Aralık 2024'te yürürlüğe girdiğini duyurmuştu.
Açıklamada, bu anlaşmanın, taraflardan birine saldırı halinde karşılıklı askeri yardımlaşmayı öngördüğü, Kuzey Doğu Asya ve Asya Pasifik bölgelerinde bölünmez güvenlik sistemi ile çok kutuplu dünya düzeninin inşasına katkıda bulunacağı belirtilmişti.