Bir limon ağaci vardı meyve veren, rahmetlinin avlusunda... Çocuğu gibi bakardı ona..
Gerçi çoluk çocuğu vardı onun çok çok da sevmekteydi, onları da. Ama bir başkaydı sevgisi limon ağacının... Başka sevgilerden  farklı gelirdi ona... Hele çocuk ve torunları geciktiklerinde, dedelerine uğramaya.
Sevgisi daha da artardı limon ağacına.Veya öyle gelmekteydi bana. Ölmezden kısa bir süre önce gozüme ilişmişti rahmetli,durmakta idi ağacın  yakın bir yerinde... Seyre dalmıştı limon ağacını nemlenmiş gözleriyle...
Okşamıştı bir kaç kez gövdesini ağacınının sanki fısıldamaktaydı sevgisini sevgili ağacına. Dertleşmekteydi onunla.
Ve son olarak uzatarak elini ağacının dalına bir limon koparmıştı dalından,itinayla... Çok yaşlanmış ve oldukça da hasta görünmüştü bana ona en son rastladığımda. Titremekteydi elleri, yaşlılıktan.
Fazlaca duramazdı ayakta sanki sallanmaktaydı rüzgardan. Ve sonra ,yavaş adımlarla  dönmüştü evine.
Çevresini hiç kollamadan. Rahmetlik çok severdi limon ağacını. Kıskanırdı adeta ağacınıbaşkalarından.
Dokundurmazdı asla başkalarını limon ağacına.