Kulaklarıma inanamadım.
Tekrarını seyrettim evet ‘ ‘Hakan Çalhanoğlu takımın önemli aparatlarından biridir’’ diyordu.
Keşke, kavramları ulu orta ve cahilce kullanmak sadece spor yazarlığı / yorumculuğu adı altında futbol lafazanlığı edenlerle sınırlı kalsa.
Kavramların kendi içerikleri var ve aparat ‘ ‘Herhangi bir aracın çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan parçaları / araç gereç’’ demektir.
Takımın futbolcuları yerine aparat kavramını kullanan zatı muhteremin, hekimler için de aparat kavramını kullanmasına şaşırmamalı mıyız.
X hastahanesinin aparatlarından olan Dr. Y, ameliyat için gerekli aparatları alarak ameliyat odasına girdi’’ şeklinde cümlelerle karşılaşabiliriz pekâlâ.
Harp kavramı yerine savaş kelimesini kullanırız ya, kalkıp muharebe yerine de savaş sözcüğünü kullanınca ortaya şöyle bir garabet çıkabilir
‘ Kütahya – Eskişehir savaşlarını kaybeden Ankara Hükümeti İstiklâl savaşını kazandı’
Oysa işin aslı şu ‘ Kütahya –Eskişehir muharebelerini kaybeden Ankara hükümeti İstiklâl savaşını kazandı.
Serbest ve hür kavramları da ana lisanına özen göstermeyenler tarafından aynı içerikleri, aynı kimyayı taşıdıkları var sayılarak her ikisi yerine de ‘ özgür / özgürlük’ sözcüklerinin ikame edilmesiyle tam bir kafa karışıklığı ve kavram kargaşası şeklinde kullanılmaktadır.
Ben istediğim yere giderim, çünkü özgürüm diye abuk bir cümle kuranlar hiç de az değildir.
Bu abukluktan hareketle ağızlarda sakız olan ve asla yan yana gelemeyecek iki kavram olan özgürlük( hürriyet anlamında ) ile ekonomi aynı cümle içinde kullanılıyor ve ‘ ekonomik özgürlükten’ söz ediliyor.
Ekonomi neresinden baksanız para ile ilişkili ve insan ile ilişkisiz bir kavramdır. Ekonomisi yerinde hatta çok ileri gitmiş müesseselerin ve devletlerin hürriyetle aralarının hiç de iyi olmadığını kabul etmeseniz de iyi olmadığını inkâr etmek olası değildir.
İş bize gelince vay ki vay vayyyy.
Sanat üretmek mi istersiniz, karar üretmek mi, nerdeyse çocuk / evlât üretmekten dahi bahis açılacaktır.
Dangalaklıkla da karıştırılmaya başlayan bir kavram haline geldi ağızlarında kimilerinin özgürlük.
Ben özgürüm dedikten sonra, mankafa x da diyebiliyorlar eleştiri niyetine ve iş o raddeye vardı ki, ofsayt düdüğünü çalmayan hakem için ilk ağıza gelen küfür faşist hakem haline geldi.
Şükür ki, ağızlara sakız olan faşizm kavramından uzak yaşıyoruz. KKTC’ni faşizmle damgalamaya çalışmak cehaletin doruklarında keyif yapmaktır.
KKTC yıllardır beceriksiz, işbilmez hükümetler eliyle idare edilen bir devlettir. Hepsi bu.
İşgal ve faşizm kavramlarını ulu orta kullanmak ayıptır, lütfen kavramları doğru kullanmaya özen gösterin