Gündem

Meclis Genel Kurulu'nda bazı yasa tasarılarına ivedilik alındı

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda ilk olarak Genel Kurul’a sunuş işlemleri yapıldı.
Bu bölümde ilk olarak Ozanköy’de bulunan kiralık bir taşınmazın bir şirketten başka bir şirkete devredilmesi oylandı ve onaylandı. Daha sonra Belediyeler Değişiklik Yasa Önerisinin ivediliği ele alındı. Konu hakkında söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, doğru tanımlanmamış bazı harçların kesinleştirilmesi için gerekli olan değişiklikleri yapmak için hazırlanan bu öneri yerine aslında bakanlığın çalışma yapması gerektiğini belirtti.
Yanıt vermek üzere kürsüye çıkan UBP Milletvekili Özdemir Berova, Meclis çalışma günleri bakımından muhtemelen haftaya son toplantının yapılacağını dile getirdi.
İlgili yasa önerisinin bakanlıkça hazırlanan taslağın komite tarafından değerlendirildiğini ve CTP’li vekillerin fikir ve önerilerinin alındığını kaydeden Berova, bakanlık çalışanlarının konu hakkında ciddi çalışma yürüttüğünü ifade etti, aceleye getirilen bir durum olmadığını kaydetti.
Ardından tezkere oylandı ve kabul edildi.
AB uyum tasarılarını görüşmek üzere oluşturulan komitenin, Hal Yasasındaki değişiklikler kapsamında, Belediyeler Değişiklik Yasa Tasarısını görüşmesi ele alındı.
Konu hakkında söz alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, Hal Yasası’nın AB’ye uyumla "hiçbir ilgisi" olmadığını kaydetti. Şahali, bunun yoğun olmayan bir komite olduğu için AB’ye uyum komitesine gönderildiğini düşündüğünü belirterek bu durumu eleştirdi.
“4 yıldır AB Koordinasyon Merkezi’nin adı var kendi yok durumdadır” diyen Şahali, aslında tüzel kişilik kazanması gereken bu yapılanmanın "neredeyse berhava edilmiş halde" olduğunu ifade etti.
Şahali kanalizasyon ve atık su konusundaki düzenlemelere destek verdiklerini ancak ivediliğe olumsuz oy vereceklerini ifade etti.
İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler de cevap vermek üzere kürsüye çıktı. Bu yasama yılı kapanmadan atık su ve kanalizasyon konusundaki sorunları çözmenin önemine işaret eden Öztürk, çevre felaketinin önüne geçmek adına ana muhalefet partisinin desteğine teşekkür etti.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu ise, görüşülen Hal Yasası’nın devletin ihalelere çıkacağı hallerle ilgili şartları belirleyen bir yasa olduğunu kaydetti. Amcaoğlu, herhangi bir halin kapatılmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
Şahali’nin yerinden sorduğu soru üzerine Amcaoğlu, konunun mevcut halleri kapatmak olmadığını tekrarladı.
Avrupa Birliği Uyum Yasa Tasarılarını Görüşmek Üzere Oluşturulan Geçici ve Özel Komite Başkanı Oğuzhan Hasipoğlu da Hal Yasası’nın 18 yıl AB Uyum Yasaları arasında tozlu raflarda beklediğini dile getirerek, halkın ve üreticinin menfaati için bu yasayı yaptıklarını kaydetti.
Şahali’nin komitelerle ilgili sorusunun haklı olduğunu belirten Hasipoğlu, öte yandan yasanın bu komitede olduğunu bu yüzden bu komitede tartıştıklarını ifade etti.
Atık su ve kanalizasyon konusundaki sorunların önüne geçmenin önemine işaret eden Hasipoğlu, bu nedenle ivedilik istediklerini anlattı.
Ardından tezkere oylandı ve oyçokluğuyla kabul edildi.
Şans Oyunları Hizmetleri Vergisi Değişiklik Yasa Tasarısının komitede ivedilikle görüşülmesine ilişkin tezkere oylandı ve oybirliğiyle kabul edildi.
Gelir Vergisi Değişilik Yasa Tasarısının komitede ivedilikle görüşülmesi oylandı ve oybirliğiyle kabul edildi.
Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesinin Genel Kurul çalışmaları devam ederken çalışabilmesine olanak sağlanması için yetki verilmesi oylandı ve oy birliğiyle kabul edildi.

-Erhürman
Daha sonra CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman 62’nci madde tahtında “ciddiyet” başlıklı konuşma yaptı.
“Memleketin meselesi kim kime vekalet bıraktı değil” diyen Erhürman öte yandan 1 Haziran tarihli Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 3 Haziran’da adadan ayrılacağının, bundan hareketle dönüşüne kadar Meclis Başkanı Töre’nin Cumhurbaşkanına vekalet edeceğini belirtildiğini söyledi.
Gidiş tarihinin değiştiğini, bunun da Resmi Gazete’de yayınlandığını ancak daha sonra Töre’nin de Türkiye’ye gittiğini ve Cumhurbaşkanlığı makamının boş bırakıldığını kaydeden Erhürman, bu durumu eleştirdi.
Akıncı’nın cumhurbaşkanı olduğu dönem yapılan uygulamaları örnek veren Erhürman, Meclis Başkan Yardımcısına da bu vekaletin verilebileceğini söyledi.
"Bu dönemdeki laubalilik hiçbir dönemde görülmedi" diyen Erhürman, başka "ciddiyetsizliklerin" de uzun süredir yaşandığını ifade etti.
Geçen hafta UBP Milletvekili Sunat Atun’un yasa değişiklik önerisi yaptığını ancak ilgili bakanın bu durumdan habersiz olduğunu dile getiren Erhürman, bu durumu da eleştirdi.

-Töre
Bunun üzerine yanıt vermek üzere kürsüye çıkan Meclis Başkanı Zorlu Töre, Meclis Başkan Yardımcısının da görevlendirilebileceğini, bunun çok örnekleri olduğunu anlatarak, 19 Mayıs törenlerinde daha önce meclis başkan yardımcısı olarak cumhurbaşkanına vekalet ettiğini ifade etti.
Ankara’ya gideceğini ve ne zaman gideceğini Cumhurbaşkanı’na söylediğini belirten Töre, Tatar’ın görevlendirmeyi kendisi ayrıldıktan sonra vekaletin Fazilet Özdenefe’ye geçecek şekilde yapabileceğini anlattı.
Kendi adına "laubali" ya da "ciddiyetsiz" kelimelerini kabul etmediğini belirten Töre, cumhurbaşkanına gidişini bildirdiğini, görevlendirmeyi kendisinin yapmadığını kaydetti.

-Erhürman
"Laubali ve ciddiyetsiz" kelimesini ne Töre ne de Tatar’ın kendisine yönelttiğini  belirten Erhürman, "uygulamanın laubali ve ciddiyetsiz olduğunu" söyledi.
Erhürman, "bu temayül değil teamüldür" diyerek, “Herkes bilir ki devletin en tepe noktası makam olarak boş kalmaz, teamüller doğrultusunda ne yapılacağı bellidir” şeklinde konuştu.

-Sıla Usar İncirli
CTP Lefkoşa milletvekili Sıla Usar İncirli, geçiş noktalarıyla ilgili konuştu.
İncirli, hükümeti eleştirdiği konuşmasında “Ne eğitimde, ne sağlıkta ne güvenlikte, ne ekonomide tedbir yok, yapılan iş yok. Hal böyle olunca ülkedeki insanların ıstırabı giderek artıyor” dedi.
Hükümet bu sorunları çözemediği için tehlikenin giderek büyüğünü belirten Sıla Usar İncirli, “Ekonomik kriz içindeyiz. İnsanlar her geçen gün yoksullaşıyor. Göçün artacağının işaretlerini yaşıyoruz. Yalnızca gençler değil, aile kurmuş insanlar bile yurt dışına gitmenin planlarını yapıyor” şeklinde konuştu.
Geçiş noktalarının iki toplumun birbirine yakınlaşması için önemli olduğunu belirten Sıla Usar İncirli “Geçiş noktaları hükümettekilerin hiç ilgilenmediği bir konu” görüşünü dile getirdi.
Sıla Usar İncirli, geçiş kapılarının artırılmasının trafik, sosyal bağ, ekonomi ve siyasi açıdan ihtiyaç olduğunu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin de bu yönde çağrısı bulunduğunu söyleyerek, “Ekonomik kriz içindeyiz. Bunun üstesinden gelebilmek için iki toplumun ticari faaliyetleri önemli. CTP olarak bu konuda defalarca çağrı yaptık.” dedi.
2003’te kapıların açılmasında CTP’nin emeğinin çok büyük olduğunu kaydeden Sıla Usar İncirli, “Bunun sonraki sürece örnek olması gerek” diyerek Haspolat, Mağusa, Baf ve Akıncılar gibi yerlere geçiş noktası açılmasının önemli olduğunu belirtti.
Sıla Usar İncirli, “Ülkenin her yerine geçiş noktası açılması için devletin başındakilerin çalışma yapması gerek. CTP, daha önce yaptığı ve başardığı gibi geçiş kapılarının sayılarının artırılmasını sağlayacak. Kıbrıslı Türklerin buna gerçekten ihtiyacı vardır. Bu ülke gerçekten birleşirse gerçek potansiyel ortaya çıkabilir. Biz bunun farkındayız” şeklinde konuştu.
Metehan sınır kapısında büyük bir eziyet yaşandığını, hükümetin gözlerini ve kulaklarını buna kapadığını savunan Sıla Usar İncirli, insanların beklemekten bezdiğini söyleyerek hükümeti bu konuya önem vermeye çağırdı.

-Taçoy
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, Sıla Usar İncirli’yi yanıtladığı konuşmasında, 2003’te sınır kapısı açıldığında  hükümette UBP ve DP’nin olduğunu anımsattı.
Kapılar açıldığında dikkatlerin burada olduğunu ancak o gün Atina’da Kıbrıslı Türklerin aleyhine bir protokol imzalandığını söyleyen Taçoy, “Bazı şeyleri hanemize kazanım olarak yazarken kaybettiklerimizi de dikkate almak gerekir” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın geçişlerle ilgili çalışmalarının devam ettiğini bildiğini belirten Taçoy, yakında bunun duyurulacağını söyledi.
Geçiş noktalarının artırılmasının, sivil hizmet görevlileri ve gümrük personeli sayısının artırılması demek olduğunu belirten Taçoy, her geçiş noktasının bir gümrük kapısı diye nitelendirildiğini, personelin de çoğaltıldığını kaydetti.
Kara sınır kapılarının rahatlatılması için her iki tarafın da çalışma ve yatırım yapması gerektiğini kaydeden Taçoy, KKTC, Güney ve BM’nin bir araya gelmesiyle bunların düzeltilebileceğini dile getirdi.
Taçoy, kimlik kontrolünün elektronik aygıtlarla yapılmasına yönelik soru üzerine, “KKTC’ye ayrı bir geçiş vermek gerekir ki çipli kartla geçiş olabilsin. Bunun için geçiş noktasının genişletilmesi gerek…İlk hükümete geldiğimizde Sayın Başbakan ile sınır kapılarını tek tek gezdik. Hepsi için ayrı ayrı projeler de düşünüldü. Genişleme iki tarafın anlayışıyla yapılabilir. Bu gibi çalışmalar komitelerde konuşuluyor.  Tutanakları da okursanız, göreceksiniz… Yeni kapıların açılışı da mevzu bahistir” dedi.