Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, Ortaokullar ile Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uygulanacak Kurallar ve Disiplin (Değişiklik)Tüzüğü konuşuldu.
-Talat
CTP Milletvekili Ongun Talat, Eğitim Bakanı’nı Tüzük Değişikliği ile ilgili Türkiye basınına “müjde vermekle” suçladı.
Talat, Meclis'te “Türkiye’deki kırılma sürecinin KKTC’ye yansımaları” konulu güncel konuşma yaptı.
Disiplin tüzüğünden bahseden Talat, tüzükte değişiklik yapılmadan önce kılık kıyafet ile ilgili yetkinin okul idarelerinde olduğunu, yetkiyi Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığını söyledi.
Eğitim Bakanı’na değişikliği neden yaptıklarını soran Talat, bu değişikliği ilgili bakanın Türkiye basınına “müjdelediğini” söyleyerek eleştirdi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın konuyla ilgili açıklamalarını da eleştiren Talat, “Böyle bir sorumsuzluğa kimsenin hakkı yoktur.” dedi. İnanç veya türbanla ilgili ülkede bir gündem olmadığını belirten Talat, “Suni kamplaşmalarla bizi bölmeye çalışmayın... Neden Bakanlık bu yetkiyi kendi bünyesine alma ihtiyacı duydu?” diye sordu.
Bakan Çavuşoğlu, yerinden konuşarak, Türkiye basınına hiçbir açıklama yapmadığını söyledi.
Konuşmasına devam eden Ongun Talat, CTP’nin Türkiye’deki iç siyasete karışmak gibi bir tutumu olmadığını vurgulayarak, süreci demokrasiden taraf olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye ile KKTC’nin TL kullanımına bağlı olarak ekonomik olarak bağlı olduğunu kaydeden Talat, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’deki kamplaşmayı ülkeye ithal etmemesi gerektiğini de söyledi.
Laiklik ilkesinden hareketle her inanca eşit mesafede olacak bir düzenleme getirilmesi gerektiğini kaydeden Talat, “Kıbrıslı bir formül bulmak zorundayız.” dedi.
-Arıklı
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yanıt vermek üzere söz aldı.
“Kıbrıslı çözümü bulabilmek için dün iktidarı ile muhalefeti ile bir adım attık.” diyen Arıklı, hükümet olarak yaşanan gerginliği dikkate alarak uzlaşı için bir adım atıldığını söyledi.
Bir siyasi partinin genel başkanı olarak çeşitli konularda fikrini paylaşabileceğini belirten Arıklı, sosyal medyada kendisine yönelik yapılan eleştirilere tepki gösterdi.
Başörtüsü meselesinde Başbakan'ın sendikalarla yaptığı görüşmeden uzlaşı çıkmasını dileyen Arıklı, bir kız çocuğunun başörtüsü ile okula gitmesinin bir tehdit oluşturmayacağını kaydetti.
“Atatürkçülüğü, laikliği kendi çıkarlarımıza göre değerlendiriyoruz.” diyen Arıklı, “Hangi ülkede başörtüsü yasağı var?” diye sordu.
Anayasa’nın eğitim ile din ve vicdan konularındaki maddelerine işaret eden Arıklı, “Bırakalım herkes özgürce dininin vicdanının gereğini yapsın.” dedi.
Arıklı, Hristiyan Güney Kıbrıs’ta başörtüsünün serbest olduğunu da belirtti.
-Çavuşoğlu
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da eleştirilere yanıt vermek üzere söz aldı.
Türkiye’deki basından bilgi talebiyle arandığını belirten Çavuşoğlu, yerli basından kimsenin kendisinden bilgi talep etmediğini söyledi.
22 yıldır milletvekili olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, Atatürkçülüğü ve laikliği konusunda halkın şüphesi olmadığını vurguladı.
Barolar Birliği’nin disiplin tüzüğü ile ilgili raporunun önemine değinen Çavuşoğlu, bir çocuğun bone ve bandana ile okul idaresinin izniyle 17 gün okula gittiğini, 17 günden sonra çocuğun okula alınmadığını ve sonrasında kendilerinin bilgisine geldiğini anlattı. Konuyu Bakanlar Kurulu’nun bilgisine getirdiğini aktaran Çavuşoğlu, çocuğun eğitim hakkını çocuğa vermek durumunda olduklarını belirtti. Çocukla kendisinin de görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, çocuğun bilinçli olduğunu kaydetti.
Atatürkçü laik bir eğitimin savunucusu olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, konuyu Anayasa'ya ve yasalara uygun olarak çözmek zorunda olduklarını söyledi.
-Talat
Yeniden söz alan Ongun Talat, CTP’nin kalıplar üzerinden “başörtüsü” meselesine yaklaşmadığını belirtti.
Bakan Çavuşoğlu’nu ayrıştırıcı konuştuğu gerekçesiyle eleştirdiğini söyleyen Talat, ayrıştırıcı, kamplaştırıcı konuşmalardan vazgeçmeye çağırdı.
-Özuslu
CTP Milletvekili Sami Özuslu, “Yükseköğretimde neler oluyor?” konulu güncel konuşma istemi ile söz aldı.
Üniveritelerin ciddi sıkıntılarla boğuştuğunu belirten Özuslu, DAÜ’nün sahte veya hak edilmemiş diplomalarla alakası olmadığını belirterek, “Kurunun yanında yaş da yanar” dedi.
Üçüncü ülkelerin KKTC’deki üniversiteleri “kara listeye” aldığını belirten Özuslu, bazı ülkelerin Kıbrıs’a öğrenci göndermeme kararı aldığını anlattı.
Sami Özuslu, DAÜ’nün öğrenci sayısını artıramamasının son derece ciddi bir tehlike olduğunu kaydederek, YÖDAK’ın raporuna değindi. YÖDAK’ın raporundaki Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi ile ilgili tespitleri sıralayan Özuslu, toplam 543 diplomanın Personel Dairesi’ne sunulduğunu bunlardan 152'sinin Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nden alındığını paylaştı. Özuslu, Emrah Yeşilırmak’ın dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili Komite’nin ilk toplantısını yaptığını da söyledi.
YÖDAK’ın raporunu okuduğunda ürperdiğini söyleyen Özuslu, YÖDAK’a detaylı rapor için teşekkür etti. Özuslu, rapor doğrultusunda Hükümete ve tüm yetkililere “gereğini yapın” çağrısında bulundu.