Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, İngiltere Başbakanı Sir Keir Starmer’in KKTC’yi yok sayarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yaptığı ziyaretin bu ülkenin 1963’ten bu yana Kıbrıs Türkü’ne yaptığı haksızlıkların yeni bir göstergesi olduğunu belirtti.
Yazılı açıklama yapan Gülbahar, İngiltere’nin haksızlıklarına artık bir yanıt verilmesi gerektiğini belirterek, “Türk tarafı olarak, İngiltere KKTC’nin egemenliğini, Rumlar ile eşit statüsünü kabul etmediği sürece İngiltere’nin Kıbrıs görüşmelerine şu veya bu şekilde dahil olmasına kesin olarak karşı çıkmalı, Kıbrıs’taki İngiliz diplomatik misyonu ile temasları zaruri hallerde yapılacak temaslar seviyesine indirgemelidir.” ifadelerini kullandı.
Gülbahar, Kıbrıs konusunun yaratıcısı ve devam etmesinin baş sorumlularından birinin de garantör ülke olmasına rağmen İngiltere olduğunu ileri sürdü.
“İngiltere sözünde durmamış, Osmanlı İmparatorluğu’ndan kiraladığı Kıbrıs’ı Birinci Dünya Savaşı ile Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasını fırsat bilerek kolonileştirmiş, Osmanlı’nın varisi sayılan Türkiye Cumhuriyeti’ne geri vereceğine gasp etmiştir.” diyen Gülbahar, Kıbrıs Türk nüfusunun Rum nüfusunun gerisine düşmesine, Kıbrıs Türklerinin lehine olan adadaki mülkiyet durumunun sahtekarlıkla Rumların lehine değişmesine ve Rum-Yunan ikilisinin Enosis hayalleri görmesine neden olanın da yine İngilizler olduğunu ifade etti.
Gülbahar, “Rumların adayı Yunan yapmak için başlattıkları 21 Aralık 1963 saldırılarına garantörlük görevine rağmen seyirci kalan, 4 Mart 1964’te adaya Birleşmiş Milletler askeri gönderilip Rum saldırıları durdurulacak diye Türk tarafına oyun oynayıp Makarios yönetimini tüm adanın tek geçerli yönetimi kabul eden BM Güvenlik Konseyi kararının arkasında olan da yine İngiltere’dir.” dedi.
- “Ziyaret, bilinçli bir KKTC düşmanlığının devamı…”
15 Temmuz 1974’teki Kıbrıs’ı Yunan yapma hedefli Yunan-Rum darbesinden sonra Türkiye’nin “gel Kıbrıs’a birlikte askeri müdahalede bulunalım” teklifini reddederek garantörlük görevinden ikinci kez kaçanın da yine İngilizler olduğunu kaydeden Gülbahar, “Ada’da dili, dini farklı iki halk, iki devlet bulunduğu gerçeğine rağmen yıllardır bunu görmeyen İngiltere’nin bir Başbakanı’nın 53 yıl sonra Kıbrıs’a gelirken tarihi hatalarını sürdürmesi bize göre tesadüfi değildir.” ifadesini kullandı.
İngiltere Başbakanı’nın KKTC’nin varlığını hiçe sayarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yaptığı ziyaretin bilinçli bir KKTC düşmanlığının devamı olduğunu savunan Gülbahar, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla Türk tarafı artık, İngiltere’nin KKTC’ye Rum devleti gibi eşit muamele yapmadığı, KKTC’nin egemenliğini tanıdığını net bir şekilde ortaya koymadığı sürece İngiltere’nin Kıbrıs görüşme sürecine şu veya bu şekilde katılmasına şiddetle karşı çıkmalı. Buradaki İngiliz diplomatik misyonuyla temasları, zaruri hallerde yapılacak temaslar seviyesine indirgemelidir. Bu kararlılığı göstermezsek İngiltere’nin kendi çıkarları için başımıza yeni çoraplar örmesi kuvvetle muhtemeldir. Unutulmasın ki, biz milli direniş örgütlerimizi ortaya çıkarıp EOKA’ya karşı tepkimizi ortaya koymasaydık, İngiliz çoktan üsleri kapıp adanın Yunan olmasına razıydı. İki devletli çözüm politikası artık milli politikamız haline geldiğine ve halkımızın büyük çoğunluğu tarafından da desteklendiğine göre, sadece İngiltere ile ilişkilerimizde değil, diğer ülkelerle ilişki ve temaslarımızda iki devletli çözüm politikamıza uygunluk mutlaka gözetilmelidir.”