Nerde Köy Enstitüleri Çağdaşlığı

Maruz kalmak
Zoraki tanık olmak.
Nelere maruz kalıyoruz, zoraki tanıklık üstümüze mecburi askerlik gibi yapışmış.
Ne Afrika ülkelerindeki susuzluk ve besinsizliğe bir derman olabiliyoruz ne de Ortadoğu yangınlarını söndürebilmek için yapabileceğimiz bir şey var.
Yankee go home diye bağırmak bile hiçbir anlam taşımıyor artık.
Yankee go home diye bağırdığımızda 1960 lı – 1970 li yıllarda bir umut vardı dünyayı kurtarmaya dair engin hayallerimiz vardı ve bu hayallerim hayata geçmesi olasılığı da vardı.
Şimdi yok.
Sadece maruz kalıyoruz kötülüklere zulümlere .
Tanık oluyoruz dünyanın ve hayatın tabiatın kötücül güçlerin eline geçiyor olmasına.
Gücümüz yetmiyor demek sadece bir bahane. 
Bir bahane.
Çünkü öğrenci velileri evlatlarının pislik içindeki okullarda aç bilaç eğitim adı altında hurafelerle uyutulmaya çalışılmasına sessiz kalıyor.
Türkiye solcularının hali vakti nispeten iyi olanların en azından 1 kere olsun Küba’yı ziyaret ettiğini ve tümünün de Küba eğitim sistemi ile sağlık sistemini göklere çıkardıklarını biliyoruz.
Küba’da okulların temizliği öğrenci ve öğretmenlerin sorumluluğundadır.
Aynı Türkiye halkı kendi evlatlarının okul diye gittikleri binaların pislik içinde leş gibi olmasına karşın her hangi bir yeterrr be çığlığı atmadıklarını ve de hiç olmazsa ellerine deterjanları kovaları süpürgeleri alıp da okulları temizlemek için seferber olmadıklarını da görüyorum
Peki  hükümet ne iş yapıyor derseniz.
Hepimiz de biliyoruz özellikle eğitim konusundaki durumu.
Haydi siz sorun hükümet ne iş yapıyor 
Ben de sorayım öğrenci anne babaları ve halk ve öğretmenler ne iş yapıyor
Maruz kalıyoruz her türlü kötülüğe ve zorbalığa