Nokta

Duygusuz bulurum Picasso’yu der Balkan Naci İslimyeli.
Duygusuz ve mekanik, akıllı zeki ve parçalayıcı, önemini biliyorum ama sevmiyorum işlerini.
Yıllardır ben de düşünüyordum Picasso’yu neden kendime yakın bulmadığımı, sağ olsun Balkan Naci İslimyeli.
Eskiden doğu kültürü diye bir şey vardı, o kültür şimdi sadece Japonya ve Çin’de var.
Teknoloji dünyayı tekdüzeleştirdi ve tekdüzeleştikçe de duygusuzlaştı insanlık ve tamamen kuru aklın esiri oldu.
Akıl dediğim de kırk yıl öncesinin aklı değil ha, bu gün akıl olarak kabul edilen şey neyse o. ( yoksa orijinal manası ile akıl çok önemli ve gerekli bir erdemdir )
Şimdiki akıllar erdemsizliği marifet sayan akıllar.
Berlusconi’yi  İtalya’ya, Macron’u Fransaya Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçen akıllar, Dante, Emil Zola çağının akılları mı.
Teknolojik zıplamalar Balkan dağlarının doğusunu Çin Ve Japonya hariç iğdiş etti.
Doğu toplumlarında artık o eşsiz ve derin hümanizma mistisizm mumla aransa bulunmaz.
Yunus Emre’nin hatta üç Kemal’lerin ( Yaşar, Orhan ve Kemal Tahir ) Anadolu’su mu.
Bir daha Sabahattin Eyüboğlu, Azra Erhat, Bedri Rahmi, Halikarnas Balıkçısı, Sait Faik çıkar mı Anadoluda.
I ıhh çıkmaz.
Biz mi bizi hiç sormayın.
Öylesine kurak çorak bir siyasal erk ki ot bitmez bir ülke haline getirdik kırk yılda ülkemizi.
Masum Millet gazetesini yayımlayanlar, Con Rifat, Hafız Ziyai Efendi, Salih Mecit Hoca, Kara Nazım, Faiz Kaymak ve daha nicelerinin kemikleri sızlıyor halimizden.
1878 yılından başlayarak Kıbrıs Türklerinin direniş tarihinde aklı emeği teri olan bütün mücahitler halimize bakıp bakıp yazıklanıyorlar. ( Osman Örek, Dr Fazıl Küçük, Rauf Denktaş da ismini sayamadığım nice mücahitler arasındadır, çünkü bence mücahitlik Kıbrıs bağlamında emir beklemeden direnmeye soyunan ve direne direne kazanan bütün halktır )
Ve biz Balkan dağlarının doğusundaki halklar arasında ne yazık ki siyasal erk yüzünden en geri kalmış hale düştük.
Ne seçenler bilir neden seçtiğini ve ne de hele de seçilenler bilirler niye seçildiklerini.
Nokta.