Şiir neden olmazsa olmazdır.
Yok hayır şiir olmazsa olmaz değildir derseniz ve buna hakikaten inanırsanız sonuç KKTC’dir.
Şiirsiz değildi geçmişimiz, şiirsiz olsaydı eğer Goşşi üç beş ev ve beş on insanla direnmez teslim olurdu.
Şiir ille de yazılmaz ve ille de okunmaz ama ille de yaşanır.
On dördünde bir çocuk piyade kadar olmayan boyu ile elinde piyade ile nöbete durduysa St Hilarion’da Ada Tepe’ Bozdağ’da işte o şiirdir.
Sonra ne mi oldu.
Koy verdik dört ucunu ve sarıldık üç kuruşa üç milyona ve milyara.
Sokaklarında en lüks arabaların fink attığı her köşe başına bir kuyumcu, bir kuaför iki banka şubesi olan şehirlerden ancak KKTC gibi bir yaşam şekli çıkar ki ömür törpülemekten başka bir şey değildir.
Ayıp değil mi avuç içi kadar bir ülkede her mahalleye bir ilkokul yapamamış olmamız ve çocukları trafik keşmekeşine mahkum etmemiz.
İlkokul dediğin yürüme mesafesinde olmalı değil mi.
Oysa bizde yürüme mesafesinde ilkokullar değil barlar cafeler banka şubeleri kuaförler oto galerileri bet ofisleri var.
Mobilya ustası yok, marangozhane yok terzi yok be fakat dükkan çok
Ne dükkanı derseniz ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Bay Cumhur her mahalleye ilkokul istersin de ilkokulu olan köylerde ilkokullar kapatılırken hiç itiraz etmedi ne köylüler ne de öğretmenler, alooo sana Cumhur.
Bir de kızar öfkeleniriz maaşın kaç para senin diye sorulduğu için eski bir başbakana. İşin aslı şu ki hiç de kızmadık o soruya kızsaydık eğer derlenir toparlanır da işe sarılırdık.
İşte o soru soruldu ve tepkisiz kaldık ya sonrası bu günlere vardı.
Evet Goşşi bir şiirdi yazılmamış ama yaşanmış.
Şimdi mi
Yaşamıyor ömür törpülüyoruz
Ve bu törpülenme içinde de okul açılışları erteleniyor.
Yalnız okul açılışları değil ertelenen insanlığımızı erteliyoruz kendimiz.
Evet başkası değil kendimiz.
O halde şiire devam sağır kulaklara karşın.