Queer Collective, Kuir Kıbrıs Derneği ve Accept LGBTİ Kıbrıs üyeleri Gazze'deki İnsan Hakları ihlallerini kınadı

Queer Collective, Kuir Kıbrıs Derneği ve Accept LGBTİ Kıbrıs üyeleri, Gazze'de devam eden insan hakları ihlallerini ve Uluslararası İnsani Hukuk ihlallerini kınadı.
Queer Collective, Kuir Kıbrıs Derneği ve Accept LGBTİ Kıbrıs üyeleri yaptığı ortak açıklamada, LGBTQİ+ haklarının, sosyal adaletin ve insan özgürlüklerinin savunucuları olarak Filistinlilerin mutlak kendi kaderini tayin etme hakkı ile dayanışma içinde olunduğu kaydedildi.
Gazze'de kötüleşen durumun yıkıcı bir noktaya ulaşarak 10 bini aşan masum sivilin ölümüyle acil müdahale edilmesi gereken boyutlara ulaştığı kaydedilen açıklamada, orantısız güç kullanımının, can kaybı ve sivillerin yerlerinden edilmesi konusunda derin kaygıları dile getirdikleri ve acil uluslararası eylem çağrısında bulundukları kaydedildi.
Adanın her iki tarafındaki yetkililerin bu konuya ilişkin tepkilerinden derin üzüntü duydukları belirtilen açıklamada, Rum Yönetimi'nin BM Genel Kurulu!nda çekimser kalmasını, uluslararası diplomaside kararlı bir eylemde bulunmamasını ve İsrail ile askeri ve istihbarat ittifakına dikkat çekildi ve bu eylemlerin derhal durdurulması talep edildi.
Açıklamada, "Avrupa Parlamentosu'nun Kıbrıslı Üyelerini acil bir çözümü savunmaya, Gazze'deki ezilen toplumla dayanışma içinde olmaya ve onların kendi kaderini tayin hakkını desteklemeye çağırıyoruz.” ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası toplumun bu krize çözüm bulmak ve herkes için insan haklarını güvence altına almak için acil ve kararlı adımlar atılması gerektiği kaydedilen açıklamada, insan haklarının savunucuları olarak Gazze'de LGBTQİ+ üyeleri de dahil olmak üzere tüm herkesin haklarına saygılı, adil ve barışçıl bir çözüme duyulan ihtiyacı vurguladıkları kaydedildi.
ILGA Avrupa ve IGLYO'nun da aralarında bulunduğu örgütleri endişeleri dile getirmeye ve platformlarını siyasi liderlere baskı yapmak için kullanmaya çağırdıkları açıklamada, Filistin davasını destekleyen ekipleri, kuruluşları ve kolektifleri her türlü ayrımcılığa karşı durmaya çağırdı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Savunuculuğumuzda, barışı teşvik etmenin önemini hem kolektif hem de bireysel olarak tutarlı ve aktif bir şekilde vurgulamak ile yükümlüyüz. Ayrıca, ayrımcılık ve şiddete karşı mücadelede sesimizi yükseltmek için üyesi olduğumuz ağların platformlarını kullanma konusunda onları sorumlu tutuyoruz.”