Limasol bölgesinde bulunan silahlardan birinin Türk menşeli olduğu iddiası Limasol bölgesinde bulunan silahlardan birinin Türk menşeli olduğu iddiası

Rum yönetiminin, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs kişisel temsilcisi olarak sadece atama ilanı beklenen Maria Angela Holguin Cuellar’dan “bu sefer çıkmazın kaldırılması için çalışmasını” beklemekte olduğu bildirildi.
Fileleftheros’a göre Rum yönetimi, Genel Sekreter’in önceki Kıbrıs Özel Danışmanı Jane Holl Lute’un tavrından ve yönteminden şikayetçi olan ve Cuellar’ın öncelikle “izleyeceği metodolojiyi, sahada nasıl çalışacağını ve Ada’da ne kadar zaman geçireceğini” görmek istiyor. Bu üç unsurun BM’nin gerçekten de mevcut çıkmazı kırmak için süreci ilerletmeye karar verip vermediğini göstereceğine inanıyor.
Rum yönetimi Lute’un, süreci ileri götürmeye yönelik çıkış yolu bulmak için yeterli zaman harcamadığını, Ada’ya, iki liderle birer kez görüştüğü ve sadece liderlerin söyleyeceklerini dinleyip not aldığı çok kısa ziyaretler yaptığını, İngiltere ve ABD başta olmak üzere Ada’daki yabancı diplomatların ve Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi’nin söylediklerine daha çok ağırlık verdiğini düşünüyor.
Cuellar’ın “Lute’dan farklı, iki tarafı müzakere patikasına götürecek bir metodoloji izleyeceğini uman Rum yönetimi, Ada’daki iki taraf ile görüşmelere harcayacağı zamanı önemli buluyor. Bunun dışında Genel Sekreter’in Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi (Stewart) tarafından önceden hazırlanan bir not temelinde mi hareket edeceğini, yoksa sıfırdan mı başlayacağını, görüşleri not ettikten sonra tartışmak üzere konu sunup sunmayacağını da görmek istiyor.
Aynı gazete Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Genel Sekreter Guterres’ten, Ada’da gerektiği sürece kalacak, Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve Brüksel’i ziyaret edebilecek bir temsilci atamasını istediğini yazdı. Euronews’a verdiği söyleşide ise “siyasi irade olması halinde özlü müzakerelere yeniden başlanabileceğine inandığını” söylediğini ekledi.
Gazeteye göre Hristodulidis “BM’den, şahsen Genel Sekreter’den istediğim, geçmişte gördüklerimizden yani 24-48 saatliğine Kıbrıs’a gelinmesi, bir temas ya da temaslar yapılması, Kıbrıs’tan ayrılıp bir ay sonra dönülmesinden kaçınılmasıydı. Genel Sekreter’den temsilcinin, atayacağı temsilcinin Kıbrıs’ta olabildiğince kalmasını, Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve Brüksel’i ziyaret edebilmesiydi. Kıbrıs’a, birlikte çalışabilelim diye gelsin” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Haravgi Hristodulidis’in, AB’nin Kıbrıs sorununda daha aktif rol oynaması talebiyle ilgili olarak Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile temas halinde olduğunu bildirdi.
Habere göre Hristodulidis Euronews’le söyleşisinde, Avrupa Konseyi (zirve) çerçevesinde Konsey Başkanı Michel ile görüştüğünü belirterek “böyle bir rolü üstlenebilecek belirli bir kişi hakkında konuştuk. Söz konusu kişide de bu rolü üstlenme arzusu var. Konsey başkanı da hemfikir. Henüz o noktada değiliz ancak çalışırsak bu hedefe ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Belirli bir ismi konuşmamız önemlidir” ifadelerini kullandı.
O ismi açıklayamayacağını da söyleyen Hristodulidis “Avrupa Birliği kurumlarında başrol oynayan, daha çok siyasi mesajlar vermeyi hedefleyen siyasetçi birisi (kadın olduğu anlaşılıyor). Türkiye ile Sayın Erdoğan ile ilişki içerisinde olan, güvendiğimiz ve yardım edeceğini düşündüğüm bir kişi. Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması ve çözüm çabasına olumlu katkı yapacak” dedi.

Editör: Mehmet Kasimoglu