Sabırdır çünkü taş
Tevekkül ve düş
içinde taşır geçmişi ve elbette geleceği
gizlisinde sevinç
hüzünbaz
kalkarsın
allaha doğru
niyet öncedir kanat sonra
ol sebeble
kuşlar konmuş
dallarına ağaçların
sevda kuşları
sevdiğidir yağmur
göğün yeri
ve ağaç
toprağın tanrıya açık eli
kaç bin yıl yaşarız
anlamsız ruhumuz bulur bizi apansız
manasıdır
tohum toprağın
aşk hayatın
şakıdığı nedir kuşların kaldıralım rüzgarı dağından
rüzgarınki bulut
canım iki gözüm
bu nasıl yağmak
gün neyle devreder
bir gül kendisiyle
bir de acı ve sevinç
mülke ram olunca dil
eskiyiz hersabah
dünaydın
her dilde söyledik eskittik
gece uyanırız yalan / uyuduğumuz ömrümüz.
kim
yalnız değil
Allah bir ben iki kuş verir dal verir kökü toprakta düşmüş dara çocuklara
el verir açar da kendini yüzünle / hüzünle
yaprak verir bal verir
yıldızlara çalışıyorum
geceye güne düne dağ ovaya taşa suya karıncaya kuşa
ille de türkçeye
aydınlık
yıldızlar
ışıltısı karanlıkta
ben bir şiire akarım
gelir
ardı sıra su
yedi dağı aşmış
kaçmış yasaklardan
ve kalkmış yatağından
içimin pınarı