Siyasetçinin Uslubu

Dokuz düşünüp de bir konuşmak gerekir desem bile eksik kalır.
Siyaset  ya da diplomasiyi meslek edinmişseniz öncelikle ana lisanınızı çok özenle kullanmalısınız ki bu da ancak ana lisanın inceliklerine vakıf olursanız olası.
Yetmez ama, günlük konuşma dili ile siyaset dil diplomasi dili arasındaki ince nüanslardan başlayarak, kıl gibi ince kılıç kadar keskin farkları bilmeli ve ona göre konuşmalısınız.
KKTC’nin siyasetçilerine baktığım zaman günlük dil ile siyaset ve diplomasi dilini bir birinden ayırmadıklarını ve sanki parti mitinglerinde ya da müdavimi oldukları kahvelerde / cafelerde / barlarda meyhanelerde ya da maç seyrederken yaptıkları sohbetlerinde kullandıkları dili siyasette ve diplomaside de kullandıklarını görüyor duyuyorum.
Kahvede maçta meyhanede mitingde Doğancı halkı, Girne halkı diyebilirsiniz ve fakat siyasi literatürde halk kavramı belli bir anlam ve amaç için kullanılır bu diplomaside de böyledir.
Demem o ki Doğancı halkı dediğiniz zaman yanlış bir şey yapmış olmazsınız ve fakat Doğancı halkının kendi kaderini belirleme hakkı var mıdır siyaset literatüründe ve diplomaside diye düşünmeli ve olmadığını bilmelisiniz.
Sakın yerel yönetimin de Belediye ve muhtarlığın da halkın kendi kaderini belirleme anlamını içerdiğini düşünmeyesiniz vahim bir düşünce fukaralığı olur.
Kıbrıs Elenleri öncülüğünü sözüm ona solcu hatta komünist ve dahi barışçı olduğu zan ve kabul edilen AKEL öncülüğünde uzun bir süreden beridir ORTAK VATAN  / ORTAK VATANIMIZ diyor Kıbrıs adası için, Kıbrıs Türklerin ve rumların ORTAK VATANIDIR diyor.
Öyle mi acaba.
Filistin Araplar ve İbranilerin ortak vatanı mıdır /  değil midir. Türkiye Kürtlerin ve Türklerin ortak vatanı değil midir. Öyledir de niye Kürtler yıllar var bir mücadele veriyorlar bu neyin mücadelesidir.
Filistin toprakları Araplar ve İbranilerin ortak vatanıdır da niye kan revan içindedir.
Bunları düşüne durun da şunu da hatırlayarak, Kıbrıs Türklerini de kendileri ile beraber ORTAK VATAN İÇİN ORTAK MÜCADELEYE çağıran sırasıyla Bay, Ezekias Papayuannu, Bay Dimitris Hristofyas, Bay Andros Kiprianu ve nihayet bay Stefanos Stefanu niye aradan geçen 60 yılda TEK BİR DEFA BİLE ORTAK DEVLET demediler.
Çünkü AKEL Kıbrıs Elenlerinin siyasi partisidir ve siyaset diline diplomasi diline vakıftır.
O yüzdendir ki ortak devlet demediği gibi Lefkoşa ( ki onlar Lefkosia ya da Nicosia derler ) Lefkoşa belediyesinin sözüm ona bölünmüş olmasındansa ELAM tarafından yönetilmesine bile razılar.
İnanmıyorsanız AKEL’in efsanevi Genel Sekreteri Ezakias Papayuannu’nun 1967 yılında ‘‘ bizim ancak sosyalist bir Yunanistan’a bağlanmak istediğimizi söylüyorlar, bu büyük bir yalandır AKEL olarak biz herhangi bir Yunanistan’a hatta JUNTA yönetimindeki bir Yunanistan’a bağlanmaya bile hazırız ’’ demiş olduğunu arşivlerden görebilirsiniz.
Özetle siyaset yapılırken diplomasi yapılırken söyleme çok dikkat etmek gerekir.
Bölünmüş Lefkoşa söylemi Lefkoşa Türk Belediyesi için büyük bir talihsizlik olmuştur.