DAÜ öğrencilerinden Dünya Çocuk Hakları Günü etkinliği… DAÜ öğrencilerinden Dünya Çocuk Hakları Günü etkinliği…

Sol Hareket 25 Kasım’ın da 8 Mart gibi, çiçek- hediye verip kutlama yapma günü değil, kadınlarla ilgili bir acının, bir trajedinin tarihi olduğunu kaydetti; “Acıyacağımız değil, öfke duymamız gereken, kadınların mücadelelerini yükseltecekleri bir tarihtir. Hele ki tarih, kendini tekrar ediyorsa her yerde” dedi.
Sol Hareket Eğitim Sekreteri Viyan Karabulut, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açıklama yaptı.
KKTC’de son dönemde tecavüzün, kadına yönelik şiddetin artış göstermesinin nicel değerlerle ifade ediliyor olmasının, gazetelerde ardı ardına bu konuda haberlerin çıkmasının mevcut yapının kadınlar açısından noksan olduğunu gösterdiğini savunan Karabulut, “Toplumsal cinsiyet rolleri, aile yapıları, okullar topyekûn kadının nasıl olması noktasında sınırlar çiziyor. İşte bu sınırların aşıldığı noktalarda ise kadının, devlet kurumlarının ve onun temelini oluşturan ataerkinin gizli sözleşmesi gereği ‘haddi’ bildiriliyor” ifadelerini kullandı.
Karabulut KKTC’de kadına yönelik şiddetin bitmek tükenmek bilmediğini, muhafazakâr toplum yaratılıp kadının köleleştirilmeye çalışıldığını, göçmen kadınların ucuz işgücü olarak görüldüğünü, kadınların gece kulüplerinde çalışmak zorunda bırakıldığını belirtti ve  şunları ifade etti:
“Ülkemizde yaşanan olaylar 25 Kasım’ın önemini ülkemiz özgülünde bize göstererek mücadele mesajı vermelidir. Mücadele, dolaylı veya doğrudan dayatılan politikalar ile eve hapsedilmeye çalışılan kadının mücadelesidir. Türlü yollarla, toplum mühendisliği ile eve hapsedilmeye, çocuk bakmaya zorlanan, çalışmasına izin verilmeyen kadının mücadelesidir. Mücadele, savaş dönemlerinde tecavüzü yaşayan, savaşın kirli ve karanlık yüzünü gören ve ondan en çok etkilenenlerden biri olan kadının mücadelesidir; tanınmayan ülke yarısında göçmen, savunmasız kadınların uğradığı saldırıya ve tehditlere karşı; Gülbahar’ların ve Burcu’ların katillerine karşı verilecek olan mücadeledir ve bu mücadele ataerkiyi alaşağı edecektir”.

Editör: Mehmet Kasimoglu